Translation of "Insekten" in Turkish

- Frösche essen Insekten.
- Frösche fressen Insekten.

Kurbağalar böcek yerler.

- Magst du Insekten?
- Hast du Insekten gern?

Böcekleri sever misiniz?

Kakerlaken sind Insekten.

Hamam böcekleri böcektir.

Magst du Insekten?

Böcekleri sever misin?

Überall sind Insekten.

Her yerde böcekler var.

Wer mag Insekten?

Böcekleri kim seviyor?

Ich hasse Insekten.

Böceklerden nefret ediyorum.

Er hasst Insekten.

O, böceklerden nefret eder.

Tom hasst Insekten.

Tom böceklerden nefret ediyor.

Sie hasst Insekten.

O, böceklerden nefret ediyor.

Insekten faszinieren mich.

Böcekler beni büyülüyor.

Schmetterlinge sind Insekten.

Kelebekler böcektir.

- Welche Insekten hast du gegessen?
- Welche Insekten haben Sie gegessen?

Hangi böcekleri yedin.

Spinnen sind keine Insekten.

Örümcekler böcek değildirler.

- Fabre schrieb Bücher über Insekten.
- Fabre hat Bücher über Insekten geschrieben.

Fabre böcekler hakkında kitaplar yazdı.

- Hast du jemals Insekten gegessen?
- Hast du schon einmal Insekten gegessen?

Hiç böcek yedin mi?

Diese ernähren sich von Insekten

bunlar böcekle beslenir

Die Vögel und die Insekten,

Kuşlar, böcekler

Er aß Insekten und Spinnen.

O, böcek ve örümcek yedi.

Insekten werden vom Licht angezogen.

- Işık böcekleri çeker.
- Böcekler ışığa gelir.

Ich ekele mich vor Insekten.

Böcekler beni iğrendirir.

Es gibt immer weniger Insekten.

- Haşarat giderek azaldı.
- Böcekler git gide azalıyor.

Wenn Fledermäuse diese Insekten nicht fressen

eğer ki yarasalar o böcekleri yemezlerse

Ein Haufen lästiger Insekten flog herum.

Etrafta uçuşan bir sürü can sıkıcı böcekler vardı.

Unser Picknick wurde durch Insekten ruiniert.

Pikniğimiz böcekler tarafından berbat edildi.

- Die Vögel sind die natürlichen Feinde der Insekten.
- Vögel sind die natürlichen Feinde der Insekten.

Kuşlar böceklerin doğal düşmanıdır.

Sie hat eine starke Abneigung gegenüber Insekten.

Onun böceklere karşı güçlü bir antipatisi var.

Tom fing mit Hilfe eines Insektennetzes Insekten.

Tom böcekleri toplamak için bir böcek ağı kullandı.

Kaltes Wetter und Insekten zerstörten ihre Ernte.

Soğuk hava ve böcekler bitkileri mahvetti.

Wenn die Insekten, die sie jagen, herausgezogen werden

avladıkları böcekler ortalıktan çekilince

Die Vögel sind die natürlichen Feinde der Insekten.

Kuşlar böceklerin doğal düşmanlarıdır.

Es gibt auf der Welt sehr schädliche Insekten.

Dünyada çok fazla zararlı böcek var.

Tom ist sehr gut darin, Insekten zu fangen.

Tom böcek yakalamada çok iyidir.

Insekten sind sehr nahrhaft und eine gute Eiweißquelle.

Böcekler çok besleyici ve iyi bir protein kaynağı.

Professor Kay hat Insekten 40 Jahre lang untersucht.

Profesör Kay kırk yıldır böcekleri araştırmaktadır.

Dass Spinnen keine Insekten sind, ist allgemein bekannt.

Örümceklerin böcek olmadığı iyi bilinir.

Und darauf zu hoffen, dass Insekten zum Licht fliegen

böceklerin ışığa gelmesini ummak olduğunu düşünüyorsunuz demek?

Und darauf hoffen, dass Insekten zu dem Licht fliegen

ışığa gelmesini ummak olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Doch für Insekten, die auch im ultravioletten Bereich sehen,

Fakat morötesi spektrumu görebilen böcekler için...

Ich bin im Wald von etlichen Insekten gestochen worden.

Ormanda birçok böcek tarafından ısırıldım.

In der Hütte wimmelt es von Eidechsen und Insekten.

O kulübe kertenkeleler ve böceklerle kaynıyor.

Wie hoch sollte der Anteil an Insekten an meiner Ernährung sein?

Diyetimin yüzde kaçı böcek olmalı?

Tom fing einige Insekten und steckte diese in ein Glas; hernach stach er ein Loch in den Deckel des Glases, damit die Insekten würden atmen können.

Tom bazı böcekler yakaladı ve onları bir kavanoza koydu. Sonra böcekler nefes alabilsin diye kavanozun kapağına bir delik açtı.

Hörnchen ernähren sich von Samen und Nüssen sowie von Insekten und Pilzen.

Sincaplar böcekler ve mantarların yanı sıra tohumlar ve fındıklar da yer.

Und stecke sie in diese durchsichtige Flasche. Alle Insekten werden zu dem Licht fliegen.

ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim. Tüm böcekler ışığa doğru uçacaktır.

Wenn man keine Nahrung hat, muss man Wurzeln und Insekten verzehren, um zu überleben.

Yiyeceğiniz yoksa, hayatta kalmak için kökleri ve böcekleri yemek zorundasınızdır.

...da es sich von Käfern, Insekten und giftigen Skorpionen ernährt. Aber überwiegt das Gute das Schlechte?

zararlı böceklerle ve hatta zehirli akreplerle besleniyor. Ama özrü kabahatinden büyük mü?

- Ich habe im Wald etliche Insektenstiche davongetragen.
- Ich bin im Wald von etlichen Insekten gestochen worden.

Ormanda beni bir sürü böcek ısırdı.