Examples of using "Großmutter" in a sentence and their turkish translations:
- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.
- Babaannem uçabiliyor.
- Babaannem uçabilir.
- Anneannem uçabiliyor.
- Anneannem uçabilir.
Büyükannem hasta.
Mary Tom'un büyükannesidir.
Büyükannem öldü.
Tom'un büyükannesiyim.
- Büyükannem örgü örmeyi seviyor.
- Anneannem örgü örmesini sever.
- Babaannem örgü yapmayı sever.
Babaannem 75 yaşında.
Büyükannem tek başına yaşıyor.
Mary benim büyükannem.
- Büyükannem yaşlandı.
- Anneannem yaşlandı.
- Ninem ihtiyarladı.
- Babaannem yaşlandı.
Büyükannesi tarafından büyütüldü.
Büyükanne gün boyunca çocuklara bakar.
Son derece büyükannesine benzer.
Büyükannem göremez.
- Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Anneannesi sağlıklı görünüyor.
- Babaannesi sağlıklı duruyor.
Ben büyükannemlere gidiyorum.
Büyükannem çok yaşlıdır.
Büyükannemin bir ikiz erkek kardeşi vardır.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
Beni büyükannem büyüttü.
Anneannem bir felç geçirdi.
- Büyükannem motosiklet sürebiliyor.
- Anneannem motosiklet kullanabiliyor.
- Babaannem motosiklet sürebiliyor.
Büyükannem bir çiftçiydi.
Büyükanne hangi battaniyeyi yıkadı?
Büyükanne, bahçedeki çimi biçer.
Anneannem erken kalkar.
Tom'un büyükannesinin yedi çocuğu vardı.
O, anneannemin takma dişidir.
Şimdi, anneanneme gelecek olursak
O, büyükannesi tarafından büyütüldü.
O büyükannesi tarafından büyütüldü.
Anneannem gündüzleri çocuklara bakıyor.
Büyükannem çok iyi yemek pişirebilir.
Büyükannem TV izlemeyi gerçekten çok sever.
Büyükannenle dama oynar mısın?
Annemin tarafından büyükannem, Osaka'da yaşıyor.
Kız kardeşim anneanneme benzer.
- Büyükannesi tarafından yetiştirildi.
- Onu anneannesi büyüttü.
- Onu babaannesi yetiştirdi.
Babamın tarafından anneannem yüz yaşına girdi.
- Bu tarif büyükannemin.
- Bu tarif ninemin.
Büyükannemin zayıf bir kalbi var.
Tom büyükannesi tarafından büyütüldü.
- Büyükanneniz çok hoş bir hanım.
- Anneanneniz çok hoş bir bayan.
Ona büyükannesinin adı verildi.
Tom, Mary'ye büyükannesini sordu.
Mary, büyükannesinin hikayelerini dinledi.
Anneannemin kulakları hiç duymuyor.
Büyükannem gece huzur içinde öldü.
Büyükannemin bir resmini asıyorum.
- Neden büyükannenin takılarını çaldın?
- Neden anneannenin mücevherlerini çaldın?
Bebeğe büyükannesi tarafından bakıldı.
Ben büyükannemin evini ziyaret ettim.
Büyükannemin cildi kağıt gibi görünüyordu.
Anneannem Almanya'da ameliyat oldu.
Büyükannem yine ilaçlarını almayı unutmuş.
Büyükannemi hastanede ziyaret ediyorum.
Gün boyunca, büyükanne çocukları gözetler.
Bazen büyükanneler, KGB'den daha tehlikelidir.
Büyükannem on çocuk büyüttü.
- Mary bebeğe büyükannesinin adını verdi.
- Mary bebeğe anneannesinin ismini koydu.
Büyükannem onu eliyle ördü.
- Susan yaz tatilini büyükannesinin evinde geçirdi.
- Suzan yaz tatilini anneannesinde geçirdi.
- Susan yaz tatilini babaannesinde geçirdi.
Büyükannem tren ile seyahat etmeyi sever.
Büyükannem giderek unutkan ve kırılgan oluyor.
O, her pazar büyükannesiyle zaman geçirir.
Sadece şeytan büyükannesi güler.
Büyükannem kendisinin bütün hayatını bana anlattı.
Büyükannem büyük bir hindi pişirdi.
Anneannem memleketinde gömülmek istedi.
Kırmızı şemsiye ona büyükannesini hatırlattı.
Büyükanne, Çin ilaçlarının en iyi olduğuna inanıyor.
Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
Büyükannem her zaman soğuktan şikâyet ediyor.
Elimde ninemin sadece bir resmi var.
O, her pazar büyükannesiyle zaman geçirir.
Anneannemin ölümü büyük bir şok oldu.
Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.
Büyükannemi hayal meyal hatırlıyorum.
- Bu küpeleri büyükannemden aldım.
- Bu küpeleri anneannemden almıştım.
Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi.
Büyükannem bana yeni bir elbise yaptı.
- Büyükannem 82 yaşında ve hâlâ dinç.
- Anneannem seksen iki yaşında ve hâlâ zinde.
O, şeytanın büyükannesi kadar yaşlıdır.
"Bunlar kimin inekleri?" "Onlar benim büyükannemin inekleri."
- Duvarımda büyükannemin bir resmi asılı.
- Duvarımda anneannemin bir fotoğrafı asılıdır.
Büyükannem sadece yumuşak gıdaları yiyebilir.
O büyükannesinden sepet dokuma zanaatını öğrendi.