Translation of "Angegriffen" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Angegriffen" in a sentence and their turkish translations:

Wir werden angegriffen.

Saldırı altındayız.

Tom wurde angegriffen.

Tom saldırıya uğradı.

Sie wurden angegriffen.

Onlara saldırıldı.

- Wir wurden von Piraten angegriffen!
- Wir wurden von Seeräubern angegriffen!

Korsanlar tarafından saldırıya uğradık.

Hier hat jemand angegriffen

birileri buraya saldırmıştı

Tom hat mich angegriffen.

Tom bana saldırdı.

- Tom wurde von einem Hai angegriffen.
- Tom wurde von einem Haifisch angegriffen.

Tom bir köpekbalığı tarafından saldırıya uğradı.

Wir wurden von Zombies angegriffen.

Zombiler tarafından saldırıya uğradık.

Wir wurden von hinten angegriffen.

Arkadan saldırıya uğradık.

Sie hat den Feind angegriffen.

Düşmana saldırdı.

Die Armee wurde unerwartet angegriffen.

Ordu habersizce saldırıya uğradı.

Er wurde von einem Hai angegriffen.

Bir köpek balığı tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem Bären angegriffen.

Tom bir ayı tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem Hund angegriffen.

Tom bir köpek tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem wilden Truthahn angegriffen.

Tom'a vahşi bir hindi tarafından saldırıldı.

Ein Schwarm Hornissen hat die Kinder angegriffen.

Bir eşek arısı sürüsü çocuklara saldırdı.

In Argentinien wurden Badende von Piranhas angegriffen.

Arjantin'de yüzmeye gidenler piranhalar tarafından saldırıya uğradı.

Tom wurde von einem tollwütigen Eichhörnchen angegriffen.

Tom kuduz bir sincap tarafından saldırıya uğradı.

Die Erde wird von außerirdischen Invasoren angegriffen.

Dünya yabancı işgalciler tarafından saldırı altında.

Dan ist von einem Wolf angegriffen worden.

Dan bir kurt tarafından saldırıya uğradı.

Tom ist von einem Wolf angegriffen worden.

Tom bir kurt tarafından saldırıya uğradı.

Sie hat ihn mit einer Schere angegriffen.

O, bir makas ile ona saldırdı.

Sie hat ihn mit ihren Fäusten angegriffen.

O, yumruklarıyla ona saldırdı.

Ich wurde auf dem Nachhauseweg angegriffen und ausgeraubt.

Evime giderken saldırıya uğradım ve soyuldum.

- Mary hat Tom angegriffen.
- Mary hat Tom attackiert.

Mary Tom'a saldırdı.

- Sie hat ihn angegriffen.
- Sie griff ihn an.

O, ona saldırdı.

Hat Kreuzfahrer nicht nur gegen Muslime und Juden angegriffen

haçlı orduları sadece Müslümanlara ve Yahudilere saldırmadı

Tom wurde zu Halloween von einem tollwütigen Eichhörnchen angegriffen.

Tom, Cadılar Bayramı gününde bir kuduz sincap tarafından saldırıya uğradı.

- Sie haben den Gegner angegriffen.
- Sie griffen den Feind an.

Onlar düşmana saldırdı.

- Was sollte ich tun, wenn ich von einem Grizzlybären angegriffen werde?
- Wie sollte ich mich verhalten, wenn ich von einem Grizzlybären angegriffen werde?

Bir bozayı tarafından saldırıya uğrarsam ne yapmalıyım?

Die Polizei hat den Kerl, der Tom angegriffen hat, nie gefasst.

Polis Tom'a saldıran adamı asla yakalamadı.

Die Wahrscheinlichkeit, von einem Hai angegriffen zu werden, ist äußerst gering.

Köpekbalığı tarafından saldırıya maruz kalma olasılığı çok düşüktür.

Ein Hund beißt nur selten, es sei denn, er wird angegriffen.

Saldırılmadığı sürece bir köpek nadiren ısırır.

Sie haben das Virus gemacht und angegriffen. Das sind immer die Kräfte

virüsü yaptılar saldılar. Hep dıj güçler bunlar