Translation of "Musulman" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Musulman" in a sentence and their turkish translations:

- Je suis musulman.
- Je suis Musulman.

Ben bir müslümanım.

Tom est musulman.

- Tom bir Müslüman.
- Tom bir Müsümandır.

- Je suis musulman.
- Je suis musulmane.
- Je suis Musulman.

Ben bir müslümanım.

Sami est un musulman sunnite.

- Sami Sünni Müslüman.
- Sami Sünni.

Sami est un musulman chiite.

- Sami Şii Müslüman.
- Sami Şii.

- Je suis musulman.
- Je suis musulmane.

Ben bir müslümanım.

- Je suis musulman.
- Je suis mahométan.

Ben bir müslümanım.

Comme mon grand-père, un musulman conservateur.

dedem gibi esmer insanlarla bağlantı kurabiliyor

Car qu'on soit chrétien, musulman, juif, athée,

Çünkü Hristiyan, Müslüman, Yahudi, Ateist,

Ces mouvements conviennent-ils à un musulman?

bu hareketler bir Müslümana yakışır mı?

Est-il vrai que tu veux devenir musulman ?

Müslüman olmak istediğiniz doğru mu?

Pourquoi ne voulez-vous que devenir un autre gamin musulman mort ?

Neden bir başka ölü Müslüman çocuk olmak istiyorsun?

Comme otages princiers, éduqués dans le même esprit musulman que leur ami, le jeune

esir olarak büyüdüer ve Müslüman öğretiler ile eğititildiler

Pour ses qualités de soldat, mais sa rudesse et une résistance courageuse à devenir un musulman

askeri yeteneklerinden dolayı övgü gördü. Fakat kendisinin sert ve korkusuzca Müslüman olmayı istememesi