Examples of using "Toivoen" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir iş bulma ümidiyle Boston'a geldi.
Mary bir prense dönüşeceğini umarak kurbağayı öptü.
içeride Gubbi ve diğer vahşi yaşam görevlileri büyük ağlar gererek kaçağı tuzağa düşürmeyi umuyor.