Examples of using "Toisiaan" in a sentence and their turkish translations:
Onlar birbirlerine baktılar.
Onlar birbirlerine yardım ettiler.
Öpüştüler.
İki adam tokalaştı.
Bunların hepsi birbirine benziyor.
İnsanlar niye birbirlerini kıskanırlar?
Açıkça Tom ve Mary birbirinden nefret ediyor.
Küçük aileler birbirlerine yaklaşır.
Garip bir şekilde, hayatlarımız birbirini yansıtıyordu.
Tom ve Mary birbirlerine yardımcı oldular.
Tom ve Mary birbirlerine aşıklar.
John ve Mary birbirini seviyordu.
Birbirlerini derinden seviyorlar.
Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.
Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.
Onlar yaklaştı.
- Onlar birbirlerinden nefret ediyordu.
- Birbirlerinden nefret ettiler.
Tom ve Meryem'in pek tanışıklığı yok.
Tom ve Mary yüzlerindeki ilgili ifadelerle birbirine baktı.
Onlar boşanmadan beri birbirlerini görmediler.
Tom ve Mary gerçekten birbirlerinden nefret ediyor olmalı.
Tom ve Mary koltukta birbirine çok yakın oturuyordu.
Tom ve Mary birbirlerinden hoşlanıyorlar gibi görünüyorlar, değil mi?
Yerçekimi, nesnelerin birbirine çekildiği doğal güçtür.
İnsanlar neden birbirlerini kıskanır?
El ele gittiler.
Yin ve Yang karşıt olmaktan ziyade birbirini tamamlayan güçlerdir.
İki erkek kardeş birbirlerine o kadar çok benziyorlar ki onları birbirlerinden zorlukla ayırt edebiliyorum.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.