Examples of using "Odottanut" in a sentence and their turkish translations:
Ben beklemedim.
Ne kadar bekledin?
Tom beklemedi.
Doğru zamanı bekliyorum.
Bunun için yıllardır bekliyorum.
Senden duymayı beklemiyordum.
Seni görmeyi beklemiyordum.
Tom, Mary'yi bekliyor.
Tom beni beklemiyordu.
Tom sürpriz bir parti beklemiyordu.
Ne kadar bekledin?
Ne kadar süredir otobüs bekliyorsun?
Neredeyse yarım saattir bekliyorum.
Tom'un orada olmasını beklemiyordum.
Tom'un toplantıda olmasını beklemiyordum.
- Uzun süredir Tom'u bekliyorum.
- Tom'u çok uzun zamandır bekliyorum.
Hiç kimse onun kazanmasını beklemiyordu.
Tom üç saat bekledi.
Tom Mary'ye âşık olmayı beklemiyordu.
Bir saatten daha fazla süredir bekliyorum.
Şimdiye kadar Tom'u burada tekrar görmeyi ummuyorduk.
Beklemediğim bir şey oldu.
O beklediğimden daha zordu.
Bugün eve gelmeni beklemiyordum.
Tom Mary'nin de orada olmasını beklemişti.
- Tom oldukça farklı bir şey beklemişti.
- Tom çok farklı şeyler beklemişti.
Tom'u tekrar görmeyi hiç ummuyordum.
- Seni bu tarz bir yerde görmeyi ummazdım.
- Seni böyle bir yerde görmeyi beklemiyordum.
Bir süredir burada beklemektedir.
Tom şu anda üç saattir beklemektedir.
O kadar kısa sürede buraya varmanı beklemiyordum.
Film beklediğim gibi ilginçti.
O kadar uzun süre beklemiyordun.
Beklediğin şey budur.
Bu gece seni burada görmeyi beklemiyordum.
Tom kesinlikle amcasından evi miras alacağını ummuyordu.
Tom, Meryem'in öyle bir tepki göstereceğini ummuyordu.
Tam iki saat bekledim. Daha fazla bekleyemem.
Sizin hayatım boyunca beklediğim kadın olduğunuzu düşünüyorum.
Tom Mary'nin sabah o kadar erken geleceğini ummamıştı.
Tom Mary'nin onun sorusuna cevap vereceğini gerçekten beklemiyordu.