Examples of using "Metriä" in a sentence and their turkish translations:
Nehir 50 metre genişliğindedir.
Kule on beş metre yüksekliğindedir.
Kule 321 metre yüksekliğindedir.
Gölet üç metre derinliğindedir.
Sekiz metre uzunluğundaydı.
Kule on beş metre yüksekliğinde.
Bu üç metre uzunluğundadır.
Güvenlik için uçurumun kenarından 100 metre aşağı inmeleri gerek.
Bir mil yaklaşık 1,600 metredir.
Göl yaklaşık 25 metre derinliğindedir.
Bir mil yaklaşık 1600 metreye eşittir.
Üstelik ağaçlar arasında 150 metreye kadar süzülebiliyor.
Onlarca metre olmalı. Buradan aşağı inmeye imkân yok.
Bu şehir, deniz seviyesinden 1.600 metre yukarıdadır.
Sorun şu ki sadece 15 metre ipim var ve gelip buraya bir bakın.
Sadece bu sokakta yaklaşık 200 metre boyunca yukarıya gidin.
Hâlâ yüz metrelik mesafe var. Bunu yapmamın imkânı yok.
İyi de eder. Bir eş bulmak için 400 metre yol alması gerekebilir.
Kolugolar süzülmek konusunda ustadır. 130 metre boyunca süzülebilirler.
Bir uçurumun 12 metre aşağısındayım. Beni görürsünüz.
Buranın 15 metreden fazla olup olmadığından emin değilim. Ne düşünüyorsunuz?
En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.
Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.