Examples of using "Luopua" in a sentence and their turkish translations:
Umudunu kaybedemezsin.
Planımdan vazgeçmek zorunda kaldım.
O sonunda çekilmek zorunda kaldı.
Sağlığını korumak için sigara içmekten vazgeçmek zorunda kaldı.
Tom şehir hayatından vazgeçmeye ve kırsalda yaşamaya karar verdi.