Examples of using "Lukee" in a sentence and their turkish translations:
Tom okuyor.
Tom kısa bir hikaye okuyor.
Tom kitap okuyor.
O her zaman mizah dergileri okuyor.
Tom yavaş yavaş okur.
Tom İncil okuyor.
- Bir kitap okuyor.
- O kitap okuyor.
Tom onu okuyor.
O kitapları okumaktan hoşlanır.
O çok kitap okur.
O, şimdi bir roman okuyor.
Tom çok kitap okur.
O her gün bir roman okur.
Kadın öğrenim görüyor.
O okuyor.
Dedektif romanlarını okumaya daldı.
O bütün gece kitap okudu.
- O, her sabah gazete okur.
- Her sabah gazete okur.
Her sabah gazeteyi okur.
Tom kanepede oturuyor, bir dergi okuyor.
O ne diyor?
Tom okurken ona karışma.
Tom yavaş okuyor.
Tom çizgi romanlar okumaktan başka bir şey yapmaz.
Fakat gergedan ne yapacağını anlıyor, dönüp saldırıyor.
Kocam gazete okurken kahvaltısını yer.
Kocam sabah kahvaltısı yaparken gazete okur.
Tom roman okumayı sever.
Tom zamanı olduğunda romanlar okur.
Bu kitabı okumak istiyorum.
Tom genellikle mutfak masasında oturur ve sabah gazetesini okurken hububat yer.
Jane Goodall tarafından, Jane Goodall ve Phillip Berman'ın hazırladığı Reason for Hope: A Spiritual Journey (Sönmeyen Umut: Spiritüel Bir Yolculuk) adlı kitaptan sesli olarak okunmuştur Telif Hakkı © 1999 Soko Publications Ltd. ve Phillip Berman. Hachette Audio'nun izniyle kullanılmıştır. Tüm hakları dünya çapında saklıdır.