Examples of using "Kantaa" in a sentence and their turkish translations:
Köle suyu taşır.
Tom sizi taşıyacak.
Şimdiye kadar tuttu.
Lisa Stan'a karşı kin taşıyor.
Onun size karşı bir kini var.
Bunu taşımasına izin ver.
Çabalarınız bir gün meyve verecek.
Sağ kolunun altında bir paket taşıyor.
Onu senin için taşıyabilirim.
Bunu benim için ikinci kata kadar taşır mısın?
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Amerikalılar silah taşıma hakkına sahiptir.
Biz silah taşıma hakkına sahibiz.
Bunu benim için ikinci kata kadar taşır mısın?
Kutu bir çocuğun taşıması için yeterince hafif.