Examples of using "Istuivat" in a sentence and their turkish translations:
Onlar bir yarım daire içine oturdular.
Bir ağacın gölgesinde oturdular.
Meg ve Ken bankta oturdu.
Tom ve Mary birlikte kanepede oturuyorlardı.
Onlar sanki müzikten büyülenmiş gibi sessiz oturdular.
Tom ve Mary koltuğun zıt uçlarında oturdular.
Çocuklar kamp ateşi etrafına oturdu ve Tom'un hayalet hikayelerini anlatışını dinledi.
Tom ve Mary koltukta birbirine çok yakın oturuyordu.
Tom ve arkadaşları ateşin etrafına oturdular, iyi eski günlerden bahsettiler.