Translation of "Huolissani" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Huolissani" in a sentence and their turkish translations:

- Olen huolissani jokaisesta.
- Olen huolissani kaikkien puolesta.

Herkes hakkında endişeliyim.

- Olen huolissani sinusta.
- Mä oon huolissani susta.

- Senin hakkında endişeliyim.
- Sizin için endişeliyim.

En ole huolissani sinusta, Tom. Olen huolissani Marista.

Senin için endişelenmiyorum, Tom. Mary için endişeleniyorum.

En ole huolissani Tomista. Olen huolissani sinusta, Mari.

Tom için endişelenmiyorum. Senin için endişeleniyorum, Mary.

Olen huolissani hänestä.

Onu hakkında endişe ediyorum.

Olen huolissani terveydestäsi.

Sağlığın hakkında endişeliyim.

Ole huolissani heistä.

Onlar için endişeleniyorum.

Olin huolissani Tomista.

Tom hakkında endişeliydim.

- Olin todella huolissani sinusta.
- Minä olin todella huolissani sinusta.

Senin hakkında gerçekten endişeliydim.

En ole yhtään huolissani.

- Hiç endişelenmedim.
- Şu kadarcık endişelenmedim.

Olen todella huolissani sinusta.

Senin hakkında çok endişeliyim.

Olen huolissani hänen turvallisuudestaan.

Onun güvenliği için endişeleniyorum.

En ole huolissani hänestä.

Onun hakkında endişeli değilim.

En ole huolissani heistä.

Onlar hakkında endişeli değilim.

Olen vähän huolissani Tomista.

Tom hakkında biraz endişeliyim.

Olen huolissani Tomin terveydestä.

Tom'un sağlığı hakkında endişeliyim.

Olen ollut huolissani poikani turvallisuudesta.

Ben oğlumun güvenliği hakkında endişeliyim.

En ole kovin huolissani siitä.

Aşırı derecede ilgili değilim.

Minä en olisi huolissani heistä.

Onlar hakkında endişelenmezdim.

Olen todella huolissani eräästä ystävästä.

Bir arkadaşım hakkında gerçekten endişe duyuyorum.

- Olen huolissani painostani.
- Painoni huolettaa minua.

Ben kilom hakkında endişe duyuyorum.

Suoraan sanottuna en ole kovin huolissani.

Açıkçası, ben fazlaca endişeli değilim.

Älä sano minulle, etten saisi olla huolissani.

Bana endişe etmememi söyleme.

Minun ei täytynyt koskaan olla huolissani heistä.

Onlar için asla endişelenmem gerekmedi.

Minun ei tarvinnut koskaan olla huolissani hänestä.

Onun için hiç endişelenmem gerekmedi.

Olen huolissani siitä, kuinka kauan se palaa enää. Ei.

Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.

Tom on alkanut yskiä kovasti. Olen huolissani hänen terveydestään.

Tom şiddetle öksürmeye başladı ve onun sağlığı hakkında endişeliyim.

- Minä en kantaisi huolta hänestä.
- Minä en olisi huolissani hänestä.

Onunla ilgili endişelenmezdim.

- Sinä et tiedä, kuinka huolestunut minä olen.
- Sinä et tiedä miten huolissani olen.

Ne kadar endişeli olduğumu bilmiyorsun.