Examples of using "Haistaa" in a sentence and their turkish translations:
Kokusunu alabiliyor.
O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir.
Bir şey olmaz. Kokumu alabiliyor.
Tom'un sincabı bir mil öteden fındık kokusunu alabiliyor.
Kıllarındaki kimyasal alıcılarla yaklaşan kurbanının kokusunu alır.
Besleyici yumurtalarla dolu dişileri koklayarak bulur.
O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir. Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!
Karın iki metre altında kalmış bir leşin kokusunu alacak kadar. Volverinlere çok nadir rastlanır.