Translation of "Avoin" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Avoin" in a sentence and their turkish translations:

Olen täysin avoin ehdotuksille.

Önerilere çok açığım.

Me olemme avoin yhteisö.

Biz açık bir toplumuz.

Oikeudenkäynti ei ole avoin yleisölle.

Duruşma halka açık değil.

Tom on avoin ja luottavainen.

Tom açık ve güvenen.

Hän on avoin ja luottavainen.

O açık ve güvenilirdir.

Tom on kuin avoin kirja.

- Tom'un içi dışı birdir.
- Tom açık kalplidir.
- Tom hislerini belli eder.

Hän on todella avoin luonne.

- O çok açık bir kişiliğe sahiptir.
- Onun çok açık bir kişiliği var.

- Tom oli vilpitön.
- Tom oli avoin.

Tom dürüsttü.

Tämä golfkenttä on avoin vain jäsenille.

Bu golf sahası üye olmayanlara açık değildir.

Avoin lähdekoodi on moottori, joka ajaa teknologista innovointia eteenpäin.

Açık kaynak; teknolojik yeniliği sağlayan motordur.

Mutta se ei ole koko kuva. Tatoeba ei ole vain avoin, yhteistuotantoon tukeutuva, monikielinen lausesanakirja. Se on osa ekosysteemiä, jonka haluamme luoda.

Ama bütün resim bu değil. Tatoeba sadece açık, işbirlikçi, çok dilli cümleler sözlüğü değildir. O, yapmak istediğimiz bir ekosistemin parçasıdır.

Mutta tiedätkös, olisi aika surkeaa kerätä kaikki nämä lauseet ja pitää ne itse. On niin paljon mitä niillä voi tehdä. Siinä on syy sille, että Tatoeba on avoin. Meidän lähdekoodimme on avointa. Meidän datamme on avointa.

Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.