Translation of "Zoo" in Turkish

- Everybody likes the zoo.
- Everyone likes the zoo.

Hayvanat bahçesini herkes sever.

Where's the zoo?

Hayvanat bahçesi nerede?

- Let's go to the zoo.
- Let's go to the zoo!

Hayvanat bahçesine gidelim.

My zoo is safe.

Benim hayvanat bahçem güvenlidir.

Where's the zoo located?

Hayvanat bahçesi nerede bulunuyor?

This is a zoo.

Bu bir hayvanat bahçesi.

- The zoo is closed on Mondays.
- The zoo is closed on Monday.

Hayvanat bahçesi pazartesi günleri kapalıdır.

They went to the zoo.

Onlar hayvanat bahçesine gittiler.

I went to the zoo.

Hayvanat bahçesine gittim.

How old is this zoo?

Bu hayvanat bahçesi kaç yaşında?

I work at a zoo.

Hayvanat bahçesinde çalışıyorum.

I work at the zoo.

Hayvanat bahçesinde çalışırım.

Is the zoo near here?

Hayvanat bahçesi buraya yakın mı?

We went to the zoo.

Hayvanat bahçesine gittik.

What's your favorite zoo animal?

En sevdiğin hayvanat bahçesi hayvanı hangisi?

We live near the zoo.

Oturduğumuz yer hayvanat bahçesine yakın.

- We saw the monkey at the zoo.
- We saw monkeys at the zoo.

Hayvanat bahçesinde maymunlar gördük.

- I saw a hippo at the zoo.
- I saw a hippopotamus at the zoo.

Hayvanat bahçesinde bir suaygırı gördüm.

- A big animal ran away from the zoo.
- A large animal fled from the zoo.
- A big animal broke out of the zoo.

- Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.
- Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.

This tiny house became a zoo

Bu ufak ev;

The tigers escaped from the zoo.

Kaplanlar hayvanat bahçesinden kaçtı.

He took us to the zoo.

O bizi hayvanat bahçesine götürdü.

I went to the zoo yesterday.

Dün hayvanat bahçesine gittim.

Is there a zoo in Boston?

Boston'da bir hayvanat bahçesi var mıdır?

Several animals escaped from the zoo.

Hayvanat bahçesinden birkaç hayvan kaçtı.

The tiger escaped from the zoo.

Kaplan hayvanat bahçesinden kaçtı.

The zoo is closed every Monday.

Hayvanat bahçesi her pazartesi kapalı.

I've never been to a zoo.

Bir hayvanat bahçesinde hiç bulunmadım.

I didn't go to the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmedim.

She visited the zoo with him.

O onunla birlikte hayvanat bahçesini ziyaret etti.

Tom took Mary to the zoo.

Tom Mary'yi hayvanat bahçesine götürdü.

We went to the Tama Zoo.

Tama hayvanat bahçesine gittik.

The zoo is closed on Monday.

Hayvanat bahçesi pazartesi günü kapalı.

She took him to the zoo.

O onu hayvanat bahçesine götürdü.

The zoo is crowded with visitors.

Hayvanat bahçesi ziyaretçilerle doludur.

Tom took us to the zoo.

Tom bizi hayvanat bahçesine götürdü.

What time does the zoo open?

Hayvanat bahçesi saat kaçta açılıyor?

The zoo isn't far from here.

Hayvanat bahçesi buradan uzakta değil.

I like going to the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek hoşuma gidiyor.

Is the zoo open on Monday?

Hayvanat bahçesi pazartesi açık mı?

Is the zoo far from here?

Hayvanat bahçesi buradan uzak mı?

Bill took his brother to the zoo.

Bill erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

The elephant was brought to the zoo.

Fil, hayvanat bahçesine getirildi.

Is there a zoo in the city?

Kentte bir hayvanat bahçesi var mı?

Is there a zoo in the park?

Parkta bir hayvanat bahçesi var mı?

Next Sunday I'll go to a zoo.

Önümüzdeki pazar günü bir hayvanat bahçesine gideceğim.

My father took us to the zoo.

Babam bizi hayvanat bahçesine götürdü.

Are there many animals in the zoo?

Hayvanat bahçesinde çok sayıda hayvan var mıdır?

Is there a panda in this zoo?

Bu hayvanat bahçesinde panda var mı?

Tom took his children to the zoo.

Tom çocuklarını hayvanat bahçesine götürdü.

Tom went to the zoo with Mary.

Tom Mary ile hayvanat bahçesine gitti.

Is there a shop at this zoo?

Bu hayvanat bahçesinde bir dükkan var mı?

Is there an aquarium at this zoo?

Bu hayvanat bahçesinde bir akvaryum var mı?

A large animal fled from the zoo.

Büyük bir hayvan hayvanat bahçesinden kaçtı.

A tiger has escaped from the zoo.

Hayvanat bahçesinden bir kaplan kaçtı.

Is there a zoo inside the park?

Park içinde bir hayvanat bahçesi var mı?

The zoo was closed on Christmas day.

Hayvanat bahçesi Noel günü kapalıydı.

Let's take the children to the zoo.

Çocukları hayvanat bahçesine götürelim.

We saw the monkey at the zoo.

Hayvanat bahçesindeki maymunu gördüm.

How long were you at the zoo?

Ne kadar süredir hayvanat bahçesindeydin.

Tom took his brother to the zoo.

Tom erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

How do I get to the zoo?

Hayvanat bahçesine nasıl gidebilirim?

I saw a hippopotamus at the zoo.

Hayvanat bahçesinde bir su aygırı gördüm.

Do you know where the zoo is?

Hayvanat bahçesinin nerede olduğunu biliyor musun?

The world is not a petting zoo.

Dünya evcil hayvan çiftliği değil.

Tom took your brother to the zoo.

Tom senin erkek kardeşini hayvanat bahçesine götürdü.

I want to go to the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek istiyorum.

Father took us to the zoo yesterday.

Babam bizi dün hayvanat bahçesine götürdü.

The little boy is at the zoo.

Küçük oğlan hayvanat bahçesinde.

The blue fox is in the zoo.

Mavi tilki, hayvanat bahçesindedir.

She went with him to the zoo.

O, onunla birlikte hayvanat bahçesine gitti.

Tom took his family to the zoo.

Tom ailesini hayvanat bahçesine götürdü.

The zoo was closed on Christmas Day.

Hayvanat bahçesi Noel gününde kapatıldı.

How far is it to the zoo?

Hayvanat bahçesine ne kadar uzak?

There are two okapi in the zoo.

Hayvanat bahçesinde iki tane okapi var.

I wanted to go to the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek istedim.

Tom works with chimpanzees at the zoo.

Tom hayvanat bahçesindek şempanzelerle çalışıyor.

Tom will take us to the zoo.

Tom bizi hayvanat bahçesine götürecek.

How late does the zoo stay open?

Hayvanat bahçesi ne kadar geç saatlere kadar açık kalıyor?

Tom saw a lion at the zoo.

Tom hayvanat bahçesinde bir aslan gördü.

The zoo will likely be crowded tomorrow.

Hayvanat bahçesi muhtemelen yarın kalabalık olacak.

- I am looking forward to going to the zoo.
- I'm looking forward to going to the zoo.

Hayvanat bahçesine gitmek için sabırsızlanıyorum.

There are some strange animals in the zoo.

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

The boy has never been to the zoo.

Çocuk hayvanat bahçesinde hiç bulunmadı.

He often takes his children to the zoo.

Çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.

A big animal broke out of the zoo.

Büyük bir hayvan, hayvanat bahçesinden kaçtı.

I went to the zoo with my sister.

Kız kardeşimle hayvanat bahçesine gittim.

They went to the zoo by bus yesterday.

Dün otobüsle hayvanat bahçesine gittiler.

We usually went to the zoo on Wednesday.

Biz Çarşamba günü genellikle hayvanat bahçesine gittik.

There are some strange animals in that zoo.

O hayvanat bahçesinde bazı tuhaf hayvanlar var.

Can you tell me where the zoo is?

Hayvanat bahçesinin nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?

Tom went to the zoo with his children.

Tom çocuklarıyla birlikte hayvanat bahçesine gitti.

Tom often takes his children to the zoo.

Tom çocuklarını sık sık hayvanat bahçesine götürür.

How many people came to the zoo yesterday?

Dün hayvanat bahçesine kaç kişi geldi?