Examples of using "Peel" in a sentence and their turkish translations:
Onu soy.
Portakalın kabuğunu soyun.
- Limonu soyun.
- Limonu soy.
- Soğanı soyun.
- Soğanı soy.
- Elmayı soy.
- Elmayı soyun.
Lütfen patatesleri soy.
Patatesleri ve havuçları soy.
Patatesleri ve havuçları soy.
Bir portakalı soyamaz mısın?
Muzlardan ikisinin kabuğunu soy.
Elmaları soymayı severim.
Onları nerede soydun?
Soğanları soy ve küp küp kes.
Elma soymayı biliyorum.
Onların meyvelerini soymadım.
Bu havuçları soyar mısın?
Kestane soymak zordur.
Senin için bir portakal soyuyorum.
Elmaları soymak zorundayım.
O bir muz kabuğunda kaydı.
Tom bir muz kabuğu üstünde kaydı.
- Patatesleri ve havuçları soyun.
- Patates ve havuçları soyun.
Elmaları soy veya yıka.
Bazı öğretmenler öğretirken patates soyarlar.
- Yabanturpunu soy ve ince ince doğra.
- Bayırturpunu soy ve ince ince doğra.
Lütfen benim için bu portakalı soyun.
Sami'nin cildi soyulmaya başladı.
Bir muz kabuğu evreninde yaşıyoruz
Yemeden önce elmayı soy.
Mary Tom'dan bir portakal soymasını istedi.
Bu portakalı benim için soyar mısın?
Sen hiç muz kabuğunda kaydın mı?
Portakalı soy ve bana bir parça ver.
Tom bir elma soyamayacak kadar çok genç.
Patatesleri soyamam. Bıçağım yok.
Sahte bıyığı bir taraftan soyulmaya başladı.
Bana bu armutu soymak için bir bıçak ödünç ver.
Meryem, Tom'un portakalı kabuğuyla, bütün olarak yemesine çok şaşırdı.
Lütfen patatesleri soy.
Tom Mary'ye elmaları soyabilsin diye bir bıçak verdi.
Reçel için tam bir kova elmayı soymak zorundayım.
Patatesleri sıradan bir bıçak yerine patates soyacağı ile soymayı tercih ederim.
Kestane soymak zordur.
Tom'un muz kabuğunda kaydığını gördüklerinde odadaki herkesin gülmekten gözleri yaşardı.
Siz portakalı yiyemezsiniz ve kabuğunu atamazsınız. Bir insan bir parça meyve değildir.