Examples of using "Magazine" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir dergi okuyorum.
Tom dergiyi aldı.
Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi.
O, bu ayın dergisi.
Tom'a dergiyi göster.
Bize dergiyi göster.
Onlara dergiyi göster.
Bana dergiyi göster.
Ona dergiyi göster.
Ona dergiyi göster.
O dergiyi bana ver.
Bu dergi yaygın olarak dolaşır.
Bu dergi iyi satıyor.
Senin gözde dergin nedir?
Bu dergi aylık olarak yayımlanmaktadır.
Dergi ile işin bitti mi?
Time dergin var mı?
O, Time dergisine abone oldu.
O hep bir dergi okur.
O bir dergiye baktı.
Ona bir dergi satın aldım.
- Bu son ayın dergisidir.
- Bu, geçen ayın dergisidir.
O, dergiye göz attı.
Lütfen bana bir dergi ver.
Tom bir dergi okuyor.
Tom dergiye göz attı.
Haftalık bir dergi satın aldım.
Derginin sayfalarını çevirdi.
Dergimizin daha iyi yazarlara ihtiyacı var.
- Dergi iki ayda bir yayınlanıyor.
- Dergi iki ayda bir çıkıyor.
Tom dergi kapakları yapıyor.
Bu dergiyi alabilir miyim?
Bu dergiyi atma.
Bu dergi çok okunmaktadır.
İşte haftalık bir dergi.
Ona bir dergi ödünç verdim.
İşte en yeni dergi.
Bana dergiyi ver, lütfen.
Bana o dergiyi ver, lütfen.
Dergimi gördün mü?
Tom eline bir dergi aldı.
Bu dergiyi okumak ister misiniz?
Dergi her hafta çıkar.
O dergiyi nereden alabilirim?
Dergi gençlere yöneliktir.
Şirket yeni bir dergi yayınladı.
Bu dergi gençlere yöneliktir.
O dergiye bakabilir miyim?
Odamda bir dergi var.
Hangi dergi olduğu önemli değil.
Annem bir dergi okuyor.
Dergi ne zaman çıkar?
Dergiyi niçin okumadın?
Lena bir gençlik dergisini okuyor.
Nereden bir dergi alabilirim?
Bu dergi, her ay yayınlanır.
Japonca derginiz var mı?
"Cross Section" benim en sevdiğim dergimdi.
Onu bir dergide okudum.
Bu dergi nasıl başladı?
Dergi ile işin bitti mi?
Böyle bir dergiyi okumak aptalca.
Bana bir Time dergisi getirebilir misin?
Aktris dergiye iftira davası açtı.
Dergiye abone olmaya karar verdim.
Dergi haftada bir kez çıkar.
Dergi ayda iki kez basılır.
Dergiyi okumaya dalmıştı.
Yeni bir e-posta dergisine abone oldum.
- Bu dergiyi kaç tane abonesi var?
- Bu derginin kaç abonesi var?
Odamda bir dergim var.
Ben bir mağazadan bir dergi satın aldım.
Kız kardeşim bir moda dergisinin abonesidir.
Time dergisinde bir muhabirdir.
Bana bu dergiyi aldığın için sana teşekkür ederim.
Onun hikayesi bir dergide yayınlandı.
Bu yemek tarifini bir dergiden aldım.
O, dergiyi masaya koydu.
Ben zaman öldürmek için bir dergi okudum.
Yeni dergiyi çok ilginç buldum.
Bir gazete ya da bir dergi ister misiniz?
- Bir dergiyle kendimi yelpazelendiriyorum.
- Bir dergiyle kendimi yelliyorum.
İşte aradığın dergi.
Yeni dergi ne zaman çıkacak?
Bu dergiyi okumak ister misiniz?
O dergide ilginç bir şey bulmadım.
Herhangi bir aylık dergiye abone misiniz?
Bu bir gazete mi yoksa bir dergi mi?
O, dergisini masaya koydu.
Sami bir dergideki bir ilana cevap verdi.
Genellikle sözcüklerle anlaşan dergi editörleriyle
Tom istasyonda haftalık bir dergi aldı.
Dergiye hızlıca bir göz attı.
Valinin konuşması dergide yayınlandı.