Translation of "Creative" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Creative" in a sentence and their turkish translations:

You're creative.

Yaratıcısın.

Be creative.

Yaratıcı ol.

We're creative.

Biz yaratıcıyız.

I'm creative.

Ben yaratıcıyım.

You're really creative.

Sen gerçekten yaratıcısın.

I'm not creative.

Yaratıcı değilim.

Tom was creative.

Tom yaratıcıydı.

Tom isn't creative.

Tom yaratıcı değil.

Tom is creative.

Tom yaratıcı.

Let's be creative.

Yaratıcı olalım.

Or a creative one?

Yaratıcı düşünmeye?

Tom is extremely creative.

Tom son derece yaratıcı.

Tom isn't very creative.

Tom çok yaratıcı değil.

What a creative idea!

Ne yaratıcı bir fikir!

I've always been creative.

Ben her zaman yaratıcıydım.

Tom is pretty creative.

Tom oldukça yaratıcı.

Tom is very creative.

Tom çok yaratıcı.

I'm a creative guy.

Ben yaratıcı bir adamım.

Is your father creative?

Baban yaratıcı mı?

You're creative, aren't you?

Yaratıcısın, değil mi?

Try to be creative.

Yaratıcı olmaya çalış.

- I think Tom is creative.
- I think that Tom is creative.

Tom'un yaratıcı olduğunu düşünüyorum.

- I know that Tom is creative.
- I know Tom is creative.

Tom'un yaratıcı olduğunu biliyorum.

- Tom is quite creative, isn't he?
- Tom is pretty creative, isn't he?

Tom oldukça yaratıcı değil mi?

Are more creative, more optimistic,

daha yaratıcı, daha optimistik,

Can be even more creative.

çok daha yaratıcı olabilecekler.

Human beings are creative beings.

İnsanoğlu, yaratıcı yaratıklardır.

We need to be creative.

Yaratıcı olmamız gerekiyor.

Tom is creative, isn't he?

Tom yaratıcı, değil mi?

Carlos is intelligent and creative.

Carlos akıllı ve yaratıcıdır.

You have to be creative.

- Yaratıcı olmak zorundasın.
- Yaratıcı olmak zorundasınız.

Do you think you're creative?

Yaratıcı olduğunu mu düşünüyorsun?

Tom is a creative guy.

Tom yaratıcı bir adam.

Most people love being creative.

Çoğu insan yaratıcı olmayı sever.

Try to be more creative.

Daha yaratıcı olmaya çalış.

I was a creative kid.

Ben yaratıcı bir çocuktum.

Creative people have vivid imaginations.

Yaratıcı insanların canlı hayal güçleri vardır.

You're really creative, aren't you?

Gerçekten yaratıcısın, değil mi?

I'm pretty creative, I think.

Sanırım oldukça yaratıcıyım.

Tom is a creative person.

Tom yaratıcı bir kişidir.

Tom and Mary are creative.

Tom ve Mary yaratıcıdır.

- I'm not as creative as Tom is.
- I'm not as creative as Tom.

Tom kadar yaratıcı değilim.

- I knew Tom wasn't very creative.
- I knew that Tom wasn't very creative.

Tom'un çok yaratıcı olmadığını biliyordum.

- I know that Tom isn't very creative.
- I know Tom isn't very creative.

Tom'un pek yaratıcı biri olmadığını biliyorum.

- Tom is a lot more creative than I am.
- Tom is more creative than I am.
- Tom is more creative than me.

Tom benden daha yaratıcı.

- Tom said he thought I was creative.
- Tom said that he thought I was creative.
- Tom said that he thought that I was creative.
- Tom said he thought that I was creative.

Tom yaratıcı olduğumu düşündüğünü söyledi.

Television can dull our creative power.

Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.

We just need to be creative.

Sadece yaratıcı olmalıyız.

Tom is extremely creative, isn't he?

Tom son derece yaratıcı, değil mi?

Tom is really creative, isn't he?

Tom gerçekten yaratıcı, değil mi?

Tom is very creative, isn't he?

Tom çok yaratıcı, değil mi?

He is barren of creative spirit.

O yaratıcılıktan yoksundur.

Tom is a very creative guy.

Tom çok yaratıcı bir adamdır.

Tom is a very creative person.

Tom çok yaratıcı bir kişi.

Tom took a creative writing class.

Tom yaratıcı yazım dersi aldı.

Tom told me to get creative.

Tom bana yaratıcı olmamı söyledi.

Tom is more creative than Mary.

Tom Mary'den daha yaratıcı.

Tom is more creative than me.

- Tom benden daha yaratıcı.
- Tom benden daha yaratıcıdır.

You just have to be creative.

Yaratıcı gücün güçlü olsun yeter.

Tom said that Mary was creative.

Tom, Mary'nin yaratıcı olduğunu söyledi.

- Tom told me that he thought Mary was creative.
- Tom told me he thought Mary was creative.
- Tom told me he thought that Mary was creative.
- Tom told me that he thought that Mary was creative.

Tom bana Mary'nin yaratıcı olduğunu düşündüğünü söyledi.

Creative Europe will give 2.4 billion dollars

Creative Europe programı 300.000'in üzerinde sanatçıya

You have the right to be creative.

Yaratıcı olma hakkına sahipsin.

Are you ready for a creative challenge?

Yaratıcı bir meydan okuma için hazır mısın?

What Tom did wasn't all that creative.

Tom'un yaptığı o kadar yaratıcı değildi.

I like to be a little creative.

Biraz yaratıcı olmak hoşuma gidiyor.

Tom is more creative than Mary is.

Tom, Mary'den daha yaratıcı.

Tom is more creative than I am.

Tom benden daha yaratıcı.

Tom isn't as creative as I am.

Tom benim kadar yaratıcı biri değil.

Tom is a creative guy, isn't he?

Tom yaratıcı bir adam, değil mi?

- Tom is a lot more creative than Mary is.
- Tom is a lot more creative than Mary.

Tom, Mary'den çok daha yaratıcıdır.

- I don't think Tom is as creative as Mary.
- I don't think Tom is as creative as Mary is.
- I don't think that Tom is as creative as Mary.
- I don't think that Tom is as creative as Mary is.

Tom'un Mary kadar yaratıcı olduğunu sanmıyorum.

He was a doctor, super smart, creative, autistic,

Doktordu, süper zeki, yaratıcı ve otistikti,

The place was alive with creative young people.

Yer yaratıcı genç insanlarla hayat doluydu.

Tom doesn't think he's as creative as Mary.

Tom, Mary kadar yaratıcı olduğunu düşünmüyor.

Protest in Tatoeba takes ever more creative forms.

Tatoeba'daki protesto daha yaratıcı şekiller alır.

I'm not as creative as I should be.

Olmam gereken kadar yaratıcı değilim.

Tom's creative thinking nicely complemented Mary's organizational talents.

Tom'un yaratıcı düşüncesi Mary'nin örgütsel yeteneklerini güzelce tamamladı.

He is a creative, intelligent and thoughtful individual.

O yaratıcı, akıllı ve düşünceli bir bireydir.

Tom is a lot more creative than me.

Tom benden çok daha yaratıcı.

Tom is a lot more creative than Mary.

Tom, Mary'den çok daha yaratıcıdır.

Tom and Mary are both creative, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de yaratıcı, değil mi?

I didn't think Tom would be so creative.

Tom'un çok yaratıcı olacağını düşünmemiştim.

Tom and Mary are pretty creative, aren't they?

Tom ve Mary oldukça yaratıcılar, değil mi?

I'm not as creative as I want to be.

Olmak istediğim kadar yaratıcı değilim.

Carlos is intelligent and creative. His books are interesting.

Carlos zeki ve yaratıcı. Kitapları ilginçtir.

We need to let our students be more creative.

Öğrencilerimizin daha yaratıcı olmalarına izin vermeliyiz.

A genius is a person with extraordinary creative abilities.

Bir deha olağanüstü yaratıcılık yeteneklerine sahip bir kişidir.

Tom isn't as creative as he used to be.

Tom eskiden olduğu kadar yaratıcı değildir.

Tom and Mary are both very creative, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de çok yaratıcı, değil mi?

You don't seem to be as creative as Tom.

Tom kadar yaratıcı görünmüyorsun.

Hope, not fear, is the creative principle in human affairs.

Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.

Tom has been teaching creative writing for the past three years.

Tom son üç yıldır yaratıcı yazarlık eğitimi veriyor.

If I were more creative, I would try to write music.

Daha yaratıcı olsam, müzik yazmaya çalışırım.

You don't seem to be as creative as Tom seems to be.

Tom'un göründüğü kadar yaratıcı görünmüyorsun.

We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.

Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.

Tom wanted to find a creative way to tell Mary that he loved her.

Tom onu sevdiğini Mary'ye söylemek için yaratıcı bir yol bulmak istedi.

Konstantin Ernst was the creative director of the 2014 Sochi Winter Olympics opening ceremony.

Konstantin Ernst 2014 Soçi Kış Olimpiyatları açılış töreninin yaratıcı yönetmeniydi.

When a woman is united with the male, she becomes creative, when she isn't united with the male, she becomes destructive.

Bir kadın bir erkekle birleşmiş olduğu zaman o yaratıcı olur, bir erkekle birleşmiş olmadığı zaman yıkıcı olur.