Examples of using "Considers" in a sentence and their turkish translations:
Tom kendini şanslı kabul eder.
Tom kendini şanslı olarak düşünüyor.
Tom kendini sapioseksüel olarak görüyor.
O kendisinin hasta olduğunu düşünüyor.
Tom kendini nispeten şanslı düşünüyor.
Hiç kimse Tom'u bir pinti olarak düşünmüyor.
Tom onu bir atık olarak düşünüyor.
Tom kendini pasifist olarak görüyor.
- Sami kendisini hâlâ şanslı sayıyor.
- Sami hâlâ kendisini şanslı kabul ediyor.
Sami kendini bir başarısızlık olarak görüyor.
Herkes Nomo'un müthiş bir atıcı olduğunu düşünüyor.
Herkes onun dürüst olduğunu düşünüyor.
Film gerçek toplumsal sorunları göz önünde bulunduruyor.
İyi bir asker eylemlerini göz önünde bulundurur.
Antrenör Bob'ı iyi bir oyuncu olarak düşünüyor.
Tom Mary'yi bir kahraman olarak görmektedir.
Bir an, doktoru evden arayıp
O onun dürüst bir adam olmasını düşünüyor.
Kendini evrenin merkezi olarak düşünür.
Sizler reklamlarınıza kimi koyacağınıza karar vererek,
Tom kendini dünya vatandaşı sayıyor.
Sami, tarikatı terk ettiği için Leyla'nın düşman olduğunu düşünüyor.
Fethedilenler her zaman hatalıdır. Tarih, onların yenilgilerinden başka hiçbir şeyi görmez.
Kendini akıllı zanneden bir aptal başka bir aptaldan daha kötüdür.
Maria, Tom'u şimdiye kadar gördüğü en yakışıklı adam olarak kabul ediyor. Tabii o beni görmedi.
Tom kendini bir dünya vatandaşı olarak düşünüyor.
Tom'un sincabı süper akıllıdır. Tom'unkilerden üç kat daha yüksek bir IQ'sü var ve onu evcil hayvan olarak görüyor.
Şu ayrımla ki, bağımsızlığı için ölümü göze alan ulus, insanlık onur ve şerefinin gereği olan her özveriye başvurduğunu düşünerek avunur ve kuşkusuz, tutsaklık zincirini kendi eliyle boynuna geçiren uyuşuk, onursuz bir ulusla karşılaştırılınca, dost ve düşman gözündeki yeri çok başka olur.