Translation of "Businessman" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Businessman" in a sentence and their turkish translations:

He's a successful businessman.

O başarılı bir işadamı.

I'm a respectable businessman.

Ben saygın bir iş adamıyım.

He's an acute businessman.

O zeki bir iş adamıdır.

Tom is a businessman.

Tom bir iş adamı.

Is Tom a businessman?

Tom bir iş adamı mı?

- I'm a business man.
- I'm a businessman.
- I am a businessman.

Ben bir işadamıyım.

Hans is a German businessman.

Hans Alman bir işadamıdır.

Tom is a ruthless businessman.

Tom sert bir iş adamı.

Tom is a successful businessman.

Tom başarılı bir iş adamı.

Tom is a shrewd businessman.

Tom kurnaz bir iş adamı.

Tom is a respectable businessman.

Tom saygın bir işadamıdır.

Tom is a respected businessman.

Tom saygın bir iş adamı.

My father is a businessman.

Babam bir iş adamıdır.

Tom is a retired businessman.

Tom emekli bir işadamı.

Sami was a powerful businessman.

Sami güçlü bir işadamıydı.

Sami's father is a businessman.

Sami'nin babası bir iş adamıdır.

Sami was a pugnacious businessman.

Sami muazzam bir iş adamıydı.

Tom is now a businessman.

Tom şimdi bir iş adamı.

Your father is a businessman.

Senin baban bir iş adamı.

- Tom said he was a businessman.
- Tom said that he was a businessman.

Tom bir iş adamı olduğunu söyledi.

- I know that Tom is a businessman.
- I know Tom is a businessman.

Tom'un iş adamı olduğunu biliyorum.

- Tom is fitted to become a businessman.
- Tom is fit to become a businessman.

Tom bir iş adamı olmak için uygundur.

He is nothing but a businessman.

O sadece bir iş adamıdır.

He is a promising young businessman.

Gelecek vaat eden genç bir iş adamı.

Tom is a very successful businessman.

Tom çok başarılı bir iş adamı.

Tom was a successful handsome businessman.

Tom, başarılı yakışıklı bir işadamıydı.

Tom is a very capable businessman.

Tom çok yetenekli bir iş adamı.

I used to be a businessman.

Ben bir işadamıydım.

Tom has become a successful businessman.

Tom başarılı bir işadamı oldu.

Tom is a wealthy Boston businessman.

Tom Bostonlu zengin bir iş adamıdır.

Tom is a very good businessman.

- Tom çok iyi bir iş adamı.
- Tom çok iyi bir iş adamıdır.

The businessman appeared on television this morning.

Bu sabah iş adamı televizyona çıktı.

Tom dreamed of becoming a successful businessman.

Tom başarılı bir iş adamı olmayı hayal etti.

"Nice to meet you," said the businessman.

İş adamı "Tanıştığımıza memnun oldum" dedi.

Sami was adopted by a wealthy businessman.

Sami zengin bir işadamı tarafından evlat edinildi.

The businessman is thinking of rescinding the contract.

İş adamı sözleşmeden geri çekilmeyi düşünüyor.

The businessman didn't dare withdraw from the transaction.

İş adamı işlemden çekilmeye cesaret etmedi.

He has a good record as a businessman.

Bir iş adamı olarak iyi bir sicile sahip.

Tom seems to be a fairly successful businessman.

Tom oldukça başarılı bir iş adamı gibi görünüyor.

Besides being a businessman, he is a musician.

Bir işadamı olmasının yanında, o bir müzisyen de.

A good businessman knows how to make money.

İyi bir iş adamı nasıl para kazanacağını bilir.

I used to dream about being a successful businessman.

Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım.

Sami seemed the perfect model of the successful businessman.

Sami başarılı işadamının mükemmel modeli gibi görünüyordu.

A Japanese businessman bought the artwork for 200 million yen.

Bir Japon iş adamı 200 milyon yene bir sanat eseri satın aldı.

He is a Japanese businessman, but he lives in Finland.

O Japon bir işadamı ama Finlandiya'da yaşıyor.

I am longing for you to succeed as a businessman.

Bir iş adamı olarak başarılı olmanı çok istiyorum.

Tom Jackson, a rich businessman, agreed to fund the project.

Tom Jackson, zengin iş adamı, projeye yatırım yapmayı kabul etti.

A wise businessman knows how to clamp down on costs.

Akıllı bir iş adamı, masrafları nasıl azaltacağını bilir.

Tom was an astute businessman who made a lot of money.

Tom bir sürü para kazanmış zeki bir işadamıydı.

As with a businessman, an intellectual, a scientist. He had wonderful ductility.

bilim insanına ulaştığı kadar kolaylıkla ulaşabiliyordu. Büyük bir esnekliği vardı.

He seems like a respectable businessman, but he's really part of the Mafia.

O saygın bir iş adamı gibi görünüyor ama aslında Mafyanın bir üyesidir.

Learning Klingon will be of great use for his career as a businessman.

Klingonca öğrenmenin bir iş adamı olarak onun kariyerine büyük yararı olacak.

Many people stated he was a capable businessman who knew how to make a profit.

Birçok insan onun nasıl kazanç elde edeceğini bilen yetenekli bir iş adamı olduğunu ifade etti.