Examples of using "Assumed" in a sentence and their turkish translations:
Bekleyeceğini varsaydım.
Herkes Tom'un suçlu olduğunu zannetti.
Herkes Tom'un Kanadalı olduğunu varsayıyordu.
O tüm sorumluluğunu üstlendi.
Tom tam sorumluluk üstlendi.
Ben ücretsiz olduğunu düşündüm.
Tom onun ücretsiz olduğunu sandı.
Öldüğünü zannettik.
Yalnız gideceğimi sandım.
Tom'un yalnız olduğunu varsaydık.
Tom'un Fransızcayı anladığını sanıyordum.
Kanadalı olduğunuzu varsaydım.
Mutlu olduğunu varsaydım.
Ben aç olduğunuzu sandım.
Senin meşgul olduğunu düşündüm.
Ben bunu yapacağını varsaydım.
Hitler 1933 yılında iktidara geldi.
Komutayı bir kez daha Tom devraldı.
Sami, Leyla'nın öldüğünü kabul etti.
Tom Mary'nin bir balık yakaladığını sandı.
Tom Mary'nin geç kalacağını sandı.
Sorumlu olduğunuzu varsaydım.
Ben sadece senin için bir sakıncası olmayacağını sandım.
Sadece senin burada olacağını sandım.
Ben senin aç olabileceğini düşündüm.
Meşgul olabileceğini düşündüm.
Tom'un bunu yapamayacığını varsaydım.
Tom'un erkek arkadaşın olduğunu sandım.
Tom'u Mary'nin erkek arkadaşı olduğunu zannettim.
Tom takip edildiği zannına kapıldı.
O onun tüm sorumluluğunu üstlendi.
Daha sonra, yeni bir kimlik üstlendiler.
Onun orada olduğunu sanıyordum.
Tom takma bir isim altında seyahat etti.
O kayıtsızlık hakkında bir hava üstlendi.
Bense daima bunu yapabileceğimi varsaymıştım.
Sami, Leyla'nın işte olduğunu varsaydı.
Benim ödememi isteyeceğini düşündüm.
Ben sadece bunun henüz hazır olmadığını varsaydım.
Ben sadece bunun neden olduğunu düşündüm.
Tom'un faturayı ödediğini sanıyordum.
Tom'un hâlâ evde olduğunu sanıyordum.
Tom'un Mary'yi beklediğini sanıyordum.
Tom'un bugün burada olacağını sandım.
Tom, Mary'nin ağlamayacağını düşündüğünü söyledi.
Tom Mary'nin kazanacağını düşündüğünü söyledi.
Bana karşı saldırgan bir tavır takındı.
O, babasının projesinin sorumluluğunu üstlendi.
Kolomb dünyanın yuvarlak olduğunu varsaydı.
Sami, Ferit'in zengin bir playboy olduğunu varsayıyordu.
Tom Mary'nin partide olmayacağını tahmin etti.
Tom'un siz arkadaşlarla çalıştığını sanıyordum.
Er ya da geç bulacağını düşündüm.
Tom'un bugün burada olacağını sanmıştım.
Tom Mary'nin ondan bir şey sakladığını sandı.
Tom toplantının saatinde başlayacağını varsaymıştır.
Bunu yapmak istemeyeceğini sandım.
Herhalde uçağı kaçırdılar diye düşündük.
Yaramaz kız bir masum havası üstlendi.
Sami, Leyla ile benim birlikte olduğumuzu varsaydı.
Beni arama nedeninin o olduğunu sandım.
Bu raporu yazanın Tom olduğunu sanıyordum.
Tom ve Mary'nin karı koca olduklarını sanıyordum.
Ne hakkında konuştuğumuzu Tom'un anladığını sanıyordum.
Senin ve Tom'un gelmeyi planladığınızı sandım.
Sadece her şeyin iyi olacağını zannettim.
Tom Mary'nin faturalarını zamanında ödeyeceğini varsaydı.
Tom'un burada olacağımı sana söylediğini sanıyordum.
ve aslında nüfusun %70'i yanlış bir şekilde
Trenin zamanında geleceğine inanıyordu.
Tom John'un niçin hastanede olduğunu Mary'nin bildiğini sanıyordu.
Sami, Leyla'nın varlıklı bir adamın kızı olduğunu kabul etti.
Sami, Leyla'nın ortadan kaybolmasının endişelenilecek bir şey olmadığını varsaydı.
Yapmak zorunda olduğumuz başka bir şey olması gerektiğini sandım.
Aç olabileceğini düşündüm bu yüzden birkaç sandviç getirdim.
Sami bir gün babasının şirketini devralacağını varsayıyordu.
Tom, o gelmeden önce Mary'nin işi bitirteceğini farz ediyor.
Bütün bunlar olurken, Romalılar Hannibal'ın hala kuzeyde kaldığını düşünmekteydi.
ve bunun çocukların kendi tercihleri olmadığını varsaydım.
Güneşin yüzey ısısının yaklaşık 6000°C olduğu farz ediliyor.
Geleceğini düşündüm.