Translation of "Arguments" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Arguments" in a sentence and their turkish translations:

I hate arguments.

Tartışmalardan nefret ederim.

With arguments, with reason,

ama muhakeme etmiyorlarsa,

Tom usually wins arguments.

- Tom genellikle argümanları kazanır.
- Tom genellikle tartışmaları kazanır.

That supports my arguments.

O benim iddialarımı destekliyor.

Tom seldom wins arguments.

Tom nadiren tartışmaları kazanır.

I seldom win arguments.

Ben tartışmaları nadiren kazanırım.

Your arguments are unconvincing.

İddialarınız ikna edici değil.

He seldom wins arguments.

Girdiği tartışmaları nadiren kazanır.

I find your arguments illogical.

Ben senin argümanlarını mantıksız buluyorum.

I never win any arguments.

Herhangi bir tartışmayı asla kazanmadım.

I don't accept your arguments.

Ben senin görüşlerini kabul etmiyorum.

His arguments don't convince me.

Onun argümanları beni ikna etmiyor.

Tom almost always wins arguments.

Tom hemen hemen her zaman tartışmaları kazanır.

Obviously, such arguments are preposterous.

Açıkçası, bu tür tartışmalar çok saçma.

Closing arguments will continue Monday.

Kapanış tartışmaları pazartesi günü devam edecek.

I hardly ever win arguments.

Ben neredeyse hiç tartışma kazanamıyorum.

Sami and Layla's arguments continued.

Sami ve Leyla'nın tartışmaları devam etti.

I almost always win arguments.

Neredeyse her zaman tartışmaları kazanırım.

I'm not telling you how to win arguments for the sake of winning arguments.

Sırf kazanmış olmak için bir tartışmayı nasıl kazanacağınızdan bahsetmiyorum.

Tom seems to enjoy provoking arguments.

Tom tartışmaları provoke etmeyi seviyor.

He attacked Tom with strong arguments.

O, güçlü tartışmalarla Tom'a saldırdı.

He's not open to my arguments.

O benim argümanlarıma açık değil.

I often have arguments with Tom.

Sık sık Tom'la tartışırım.

Your arguments do not convince me.

- İddialarınız beni ikna etmiyor.
- Argümanlarınız beni ikna etmiyor.

I am trying to avoid any arguments.

Herhangi bir tartışmadan kaçınmaya çalışıyorum.

Tom doesn't like to get into arguments.

Tom tartışmaya girmeyi sevmez.

Marital arguments should always be constructive to a marriage.

Evlilik tartışmaları, bir evlilik için daima yapıcı olmalıdır.

Is it normal to have arguments in a relationship?

Bir ilişkide tartışmalar yaşamak normal mi?

Find at least two concrete arguments of the opposite opinion.

karşıt görüşün en az iki somut argümanını bulmak anlamına geldiğidir.

Tom sometimes is very aggressive and likes to start arguments.

Tom bazen çok saldırgandır ve tartışmaları başlatmayı sever.

This is one of the principal arguments against your plan.

Bu, senin planına karşı temel argümanlardan biridir.

"I can convince him also without rational arguments", said Mary.

Mary "Onu rasyonel argümanlar olmadan da ikna edebilirim" dedi.

It demolished all the arguments in favor of the proposal.

Teklifin lehindeki tüm argümanlar yıkıldı.

It looks like, arguments are a common thing in the party.

görünüşleri farklı olmasına rağmen ortak parti içerisinde ortak argümanlara sahipler.

The kitchen is not a suitable place for arguments. Too many knives.

Mutfak tartışmalar için uygun bir yer değil. Çok fazla bıçaklar.

I understand your arguments. I disagree with them, but I understand them.

Senin iddialarını anlıyorum. Onlara katılmıyorum ama anlıyorum.

The most perfidious way of harming a cause consists of defending it deliberately with faulty arguments.

Bir sebebe zarar vermenin en haince yolu kasten yanlış görüşleri savunmaktan oluşur.