Examples of using "Agrees" in a sentence and their turkish translations:
Herkes anlaştı.
Tom kabul eder.
Herkes kabul ediyor.
Herkes kabul etmiyor.
Müşteri kabul eder.
Tom her zaman aynı fikirdedir.
Herkes sizinle aynı fikirde.
Tom'un kabul edeceğini umuyorum.
Tom onlarla aynı fikirde.
Tom Mary ile aynı fikirde.
Tom onun doğru olduğunu kabul ediyor.
Mary onunla aynı düşüncededir.
Tom benimle aynı fikirde.
Tom seninle aynı fikirde.
O onunla aynı fikirde.
O onunla aynı düşüncede.
Tom onunla aynı düşüncede.
Her onlarla aynı şekilde düşünüyor.
Tamamen aynı fikirdeyim.
Umarım herkes kabul eder.
Tom çok nadiren benimle aynı düşüncede olur.
Herkes seninle aynı fikirde değil.
O, benim fikrimi kabul ediyor.
Tom kabul eder gibi görünüyor.
Bana katılan başka kim var?
Tom asla Mary ile anlaşmaz.
Tom ile herkes aynı fikirde değildir.
Tom çoğu zaman benimle aynı fikirde.
Tom asla benimle aynı fikirde değil.
Sanırım Tom, Mary ile hemfikir.
Tom'dan başka hiç kimse seninle aynı fikirde değil.
Tom'un benimle hemfikir olduğunu biliyorum
Tom, Mary ile aynı görüşte olduğunu söylüyor.
Kopya orijinaline uyuyor.
Tom'un benimle aynı fikirde olduğundan eminim.
Tom neredeyse hiç benimle aynı fikirde değil.
Tom hemen hemen her zaman Mary ile aynı fikirdedir.
Tom söylediğin şeye katılıyor.
Tom onu bir sorun olarak kabul ettiğini söyledi.
Kontes tüm bu koşullarla aynı fikirde.
Tom, Mary'nin bunu yapmayı kabul edeceğini umuyor.
Seninle aynı fikirde olan tek kişi ben miyim?
Patronumun planımı kabul edeceğini umuyorum.
Esas sorun, katılıp katılmayacağı.
Birisi bir kez benimle aynı fikirde olduğu için memnunum.
Onun çarpışma hikayesi benimkine uyuyor.
Onun kabul etmesi ya da etmemesi önemli değil.
Onun aynı fikirde olup olmaması umurumda değil.
Onun olayla ilgili açıklaması sizinki ile uyuyor.
Tom Mary ile bir noktaya kadar aynı fikirde.
Tom'un benimle aynı fikirde olmasını seviyorum.
Onun kabul edip etmemesinin ne önemi var.
Tom'la aynı görüşte olan tek ben değilim.
- Tom Mary'nin söylediklerinin çoğuyla aynı fikirde.
- Tom Mary'nin söylediğinin çoğu ile aynı fikirde.
Geçenlerde konuştuğum bakan, benimle aynı fikirde.
O kabul etse de etmese de planlarımızı değiştirmeyeceğiz.
Kölenin gururunu vardır; o sadece en güçlü despota itaat etmeyi kabul eder.
Tom yaklaşan gezilerinde arabayı en fazla Mary'nin sürmesi gerektiği konusunda aynı fikirdedir.
Onun kazayla ilgili ifadesi sizinkiyle uyuşuyor.
O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.