Translation of "20%" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "20%" in a sentence and their turkish translations:

Tom has 20/20 vision.

Tom'un yirmide yirmi görüşü var.

- Muiriel is 20 now.
- Muiriel is 20, now.

Muiriel şimdi 20.

10, 20, 30 -

10, 20, 30 -

Muriel turned 20.

Muriel 20 yaşına girdi.

- Tom died on October 20, 2013.
- Tom died October 20, 2013.
- Tom passed away October 20, 2013.
- Tom passed away on October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013'te öldü.

Your allotment is $20.

Senin hissen 20 dolar.

Muiriel is 20 now.

- Muiriel şimdi 20 yaşında.
- Muiriel şimdi 20.

He has 20 children.

Yirmi çocuğu var.

She is almost 20.

Neredeyse 20 yaşında.

Layla was just 20.

Leyla sadece 20 yaşındaydı.

- Tom died on October 20, 2013.
- Tom died October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013 tarihinde öldü.

- Tom retired on October 20, 2013.
- Tom retired October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013'te emekli oldu.

More than 20 years later,

Yirmi yıldan uzun bir süre sonra,

So on July 20, 1969

Bu yüzden 20 Temmuz 1969 yılında

Would pay a 20% tariff.

%20 tarife ödemesi gerekirdi.

The building has 20 floors.

Binanın 20 katı var.

I have 20 euros left.

20 avrom kaldı.

This book costs 20 dollars.

Bu kitap 20 dolar.

I am 20 years old.

20 yaşındayım.

Four times five is 20.

Dört kere beş 20'dir.

5 times 20 is 100.

5 kere 20 100'dür.

- He has been teaching for 20 years.
- He's been teaching for 20 years.

Yirmi yıldır öğretmenlik yapmaktadır.

- Tom was executed on October 20, 2013.
- Tom was executed on October, 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013 tarihinde idam edildi.

Rich worked there for 20 years.

Rich 20 yıl fabrikada çalışmıştı.

When I was 20 years old,

20 yaşındayken

1 week, 10 days, 20 days

1 hafta 10 gün 20 günü bulabiliyor

20 behaviors that make you say

dedirtecek 20 davranış

Construction is completed in 20 years

inşaatı 20 yılda bitiyor

And only 20 million students enrolled.

ancak sadece yirmi milyon öğrenci kayıtlı.

Do 20 or 30 years ago.

20-30 yıl önce yapın

The number of guests is 20.

Konuk sayısı 20'dir

The tickets are 20 yen each.

Biletlerin her biri yirmi yen.

She's at most 20 years old.

O, en fazla yirmi yaşındadır.

I was born 20 years ago.

20 yıl önce doğdum.

He's been teaching for 20 years.

20 yıldır ders veriyor.

I want my 20 dollars back.

Yirmi dolarımı geri istiyorum.

The tickets cost 20 yen apiece.

Biletlerin her biri 20 Yen.

Gate closes 20 minutes before departure.

Kapı ayrılmadan 20 dakika önce kapatılır.

He paid $20 for the lipstick.

O, ruj için 20 dolar ödedi.

That's 20% of the world's population.

Bu, dünya nüfusunun %20'si.

She smokes 20 cigarettes a day.

O, günde 20 sigara içiyor.

Layla married at 19 or 20.

Leyla 19 veya 20 yaşında evlendi.

Tom disappeared on October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013'te ortadan kayboldu.

Tom resigned on October 20, 2013.

Tom, 20 Ekim 2013'te istifa etti.

October 20, 2014 was a Monday.

20 Ekim 2014 bir pazartesi idi.

Construction started on October 20, 2013.

İnşaat 20 Ekim 2013 tarihinde başladı.

- She married him at the age of 20.
- She married him when she was 20.

O yirmi yaşındayken onunla evlendi.

And they span something like 20 years.

Jenerasyonlar 20 yıl gibi bir süreye yayılıyorlar.

And 20 million tons of sulfur dioxide.

ve sülfür dioksit salınımı 20 milyon ton.

Now covers the distance in 20 years

mesafeyi 20 yılda kat ediyor artık

Receive just 20% of this country’s exports.

%20'lik bir payı ise Brezilya ve Arjantin'e gidiyor.

We have cut back production by 20%.

Üretimi %20 oranında azalttık.

The train makes 20 miles an hour.

Tren saatte 20 mil yol alır.

The company wants to employ 20 people.

Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.

I barely made the 9:20 train.

9:20 trenini güçlükle yakaladım.

We got married on October 20, 2013.

Biz 20 Ekim 2013'te evlendik.

The company wants to hire 20 people.

Şirket 20 kişiyi işe almak istiyor.

"What time is it?" "It's 3:20."

"Saat kaç?" "Saat 3.20."

And randomly picked 20 problems from it.

Onun içinden 20 tane rastgele problem seçtim.

She left the company after 20 years.

20 yıldan sonra şirketten ayrıldı.

I scored 20 on the maths exam.

Ben matematik sınavından 20 aldım.

There are 20 stations along this route.

- Bu güzergah boyunca 20 tane istasyon vardır.
- Bu rota boyunca 20 tane istasyon vardır.

Volkswagen shares fell by more than 20%.

Volkswagen hisseleri% 20'den daha fazla düştü.

There is a bus every 20 minutes.

Her 20 dakikada bir otobüs var.

He will pay 20 dollars at most.

En fazla 20 dolar ödeyecek.

Buses are running at 20 minute intervals.

Otobüsler 20 dakikalık aralıklarla çalışıyor.

Tom married Mary on October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013'te Mary ile evlendi.

Tom was murdered on October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013 tarihinde öldürüldü.

I took a 20-minute power nap.

20 dakikalık bir şekerleme yaptım.

- I'll be back to get you in 20 minutes.
- I will return for you in 20 minutes.

20 dakika içinde senin için döneceğim.

With some sentences as high as 20 years,

ve yirmi yıla varan cezalar aldılar

There were just 20 Taobao villages in 2013,

2013'te sadece 20 adet Taobao köyü varken

Bats make up 20% of the world's mammals

yeryüzündeki memelilerin %20'sini yarasalar oluşturuyor

I was fined 20 dollars for illegal parking.

Ben yasadışı otopark için 20 dolar para cezasına çarptırıldım.

The bank has raised its dividend by 20%.

Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti.

He retired from the army 20 years ago.

20 yıl önce ordudan emekli oldu.

- I have turned 20.
- I have turned twenty.

Ben yirmiyi geçtim.

The repairs will cost at least 20 pounds.

Onarımlar en az 20 liraya mal olacak.

Tom was given a 20-week prison sentence.

Tom'a 20 haftalık hapis cezası verildi.

This building has 5 floors and 20 apartments.

Bu binada 5 kat ve 20 daire var.

We have a 20% share of the market.

Marketin %20 lik bir hissesine sahibiz.

- I've just turned 20.
- I've just turned twenty.

Ben 20 yaşına henüz girdim.

Tom was brutally murdered on October 20, 2013.

Tom 20 Ekim 2013'te vahşice öldürüldü.

She married him at the age of 20.

O 20 yaşındayken onunla evlendi.

There were already over 20 people sitting there.

Zaten orada oturan 20'den fazla kişi vardı.

- He caught twenty butterflies.
- He caught 20 butterflies.

Yirmi kelebek yakaladı.

This book costs more or less 20 euros.

Bu kitap aşağı yukarı 20 avroya mâl oldu.

Tom won't be home for another 20 minutes.

Tom 20 dakika daha evde olmayacak.

Production at this factory has increased by 20%.

- Bu fabrikanın üretimi % 20 oranında artmıştır.
- Bu fabrikadaki üretim yüzde 20 arttı.