Examples of using "Riep" in a sentence and their turkish translations:
Tom bağırdı.
"Geri dön!" diye bağırdı.
Tom bağırdı.
Kimse bağırmadı.
Ken yardım için bağırdı.
Yanni bağırdı.
Yardım diye haykırdı.
Koşuyordu ve yardım istiyordu.
Yüksek sesle bağırdı: "İmdat!"
- O benim için bir taksi çağırdı.
- O, benim için bir taksi çağırdı.
O, onu telefonla aradı.
Karanlıkta biri adımı seslendi.
Yanaklarından süzülen yaşlarla ona seslendi.
Ragnar ölümle yüz yüze gelince krala
- O, bana bir taksi çağırdı.
- O bana bir taksi çağırdı.
- O benim için bir taksi çağırdı.
1804'te Napolyon yeni bir imparatorluk ilan etti ve Ney bir Mareşal yapıldı.
Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.
1804'te Napolyon yeni İmparatorluğunu ilan etti ve Soult Mareşal'in sopasını aldı.
1813'te Napolyon, Soult'u Lützen'de savaştığı Almanya'ya çağırdı
O, Tom'a seslendi ama o cevap vermedi.
Kralın yeğeni karısını gözyaşlarına boğduğunda Ney, " Siz İngiliz bahçelerinde oturup çayınızı yudumlarken
Küçük kız kardeşim ve ben çok fazla kovalamaca oynardık. Birbirimizi kovalardık ve kovalayan kişi kovalanana dokunmaya çalışır ve ona "Sen ebesin!" diye seslenirdi.
"Yüzün BBC'nin her yerinde, Dima!"Al-Sayip bağırdı. "Onlar 25 adamla uyuduğunu va sonra onları öldürdüğünü söylüyorlar! Allah'ın belası bunu nasıl yaptın!