Examples of using "Kilo" in a sentence and their turkish translations:
Tam 8 trilyon kilo,
130 kiloluk kas yığını.
Ben 58 kiloyum.
Kaç kilosun?
Üç kilo aldım.
Pırasanın kilosu ne kadar?
Bu hardal tohumunun bir kilosu ne kadar?
Tom üç kilo elma satın aldı.
Yaklaşık 60 kiloyum.
O, 80 kilogramdan daha ağırdır.
O benden on kilo fazla geliyor.
Bir kilo pirincin ne kadar olduğunu biliyor musun?
kilosu 50 cent üzerinden hesaplansa
Bu elmaların ağırlığı iki kilodur.
İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.
her yıl 1,4 milyar kg balık yakalanır.
Ben ayda sadece on beş kilo gelirdim.
140 kiloluk bir ölüm makinesi. Beni fark etmedi.
İki yüz elli kilo, bir sumo güreşçisi için bile olağanüstü bir ağırlıktır.
Her biri birkaç saat içerisinde 20 kilo bal kabağı yiyebilir.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.
Bana bir kilo daha kıyma ver. Fazla gelmez. İki de chacarerito. Bu köpeği beslemek, domuz beslemekten pahalı.