Examples of using "Gedronken" in a sentence and their turkish translations:
O ne içti?
Ne içtin?
Zaten kahve içmiştim.
Hiç havuç suyu içtin mi?
İçecek çok şeyim vardı.
- Ben kahve içtim.
- Kahveyi içtim.
- Ben şarabı içtim.
- Şarabı içtim.
Tom çok içti.
Üç fincan kahve içtin.
Onlar iki şişe şarap içti.
Tom Kool-Aid içti.
Dün çay içmedim.
Daha önce hiç alkol aldınız mı?
Kazayla deterjan içti.
Ben bir litre kahve içtim.
Bugün ne kadar kahve içtin?
En son ne zaman alkol kullandınız?
Dün çok fazla bira içtim.
Tom daha önce üç fincan kahve içti.
- Tom Mary'yi içki içmede gölgede bırakır.
- Tom Mary'den daha fazla içer.
Geçen Noel şampanya içtik.
Galiba çok fazla içtim.
Onun o kadar çok içtiğini bilmiyordum.
Plastik bir bardaktan bira içtim.
Burada su da var. Çok yiyecek yok ama sana bunu getirdim.
- Kafede bir fincan kahve içtim.
- Kahvehanede bir fincan kahve içtim.
Suyu içtim.
Dün çay içtim.
Biraz su içtim.
Maria bütün gün yemedi ya da içmedi.
Sütün birazını içtim ve geriye kalanını dolapta tuttum.
Sevgililer gününden beri içki içmedim.
En son ne zaman martini içtiğimi hatırlayamıyorum.