Examples of using "وحمل" in a sentence and their turkish translations:
ve Dreyfus'un bıraktığı yerden casusluk çalışmalarını devam ettiriyor.
Grup hâlinde gezmek, yüksek sesle müzik çalmak, fener ve sopa taşımak
yiyecek taşıdım, içine yiyecek koyup ağaçlara astım.