Examples of using "يذهبون" in a sentence and their turkish translations:
telef olup ölüp gidiyorlar
'Tüm ajanlar gitti.'
Onlar okula tramvayla giderler.
Bu yüzden eve gitmeyi başardıklarında
Komşular hastaneye gidiyor
Hristiyanlar camiye gitmez.
Sevr Antlaşması’nı imzalatmak için Ankara’ya doğru yürüyüşe geçiyorlar.
ve onları da buna ikna etme konusunda ne kadar hevesli
Genellikle pazartesiden cumaya kadar okula giderler.
insanların nasıl iş yerlerine giderken mutsuzlaştığını,
çocuğu olmayanlar ise yine o bölgeye gidiyorlar
Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.