Translation of "يدعى" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "يدعى" in a sentence and their turkish translations:

يدعى باضطراب الشخصية الحدّي.

bir kişilik bozukluğu tanısı kondu.

صديق يدعى Çiğdem Buse Taş

Çiğdem Buse Taş ismindeki bir arkadaşımız

قال جمهور يدعى Ignorant هذا

Cahil isimli bir izleyicimiz şunu söylemiş

قال صديق يدعى رفعت 58

Rıfat58 isimli bir arkadaşımız ise şunu söylemiş

كتبت شيئًا يدعى "مشروع 87"

Buna da "Project '87" adını verdim.

والذي يدعى خريطة المساحة المتساوية

eşit alan haritası olarak bilinen Gall-Peters projeksiyonunu kullanabilirsiniz.

عثرت على برنامج يدعى مؤسسة مهنية،

bulduğu Meslek Vakfı'ndaki programdan

واعتلى المنصة شخص آخر يدعى الكساندر ولشان

Ondan sonra Aleksander Wolszczan adında bir kişi sahneye çıkıyor.

هذه المرة يظهر رجل يدعى جون تيتور.

John Titor adında bir adam karşımıza çıkıyor bu sefer

باللإضافة إلى أنني مصاب بمرض يدعى الشياخ (بروجيريا)

ve progeria denen bir hastalığım var.

ظهر رجل يدعى أندرو كارلسن في أمريكا عام 2002

Amerika'da 2002 yılında Andrew Carlssin adında bir adam ortaya çıktı

هذا الادراك اجبرنا على النظر في شيء يدعى الطب الشخصي.

Bu gerçek, bizi kişiselleştirilmiş ilaç adı verilen bir şey düşünmeye itti.

عندما قام أستاذ كرسي في علم اللاهوت يدعى مارتن لوثر

Martin Luther isimli malum bir teoloji profesörü

العصا بمثل هذه العصا ستكون صغيرة ، شخص يدعى بعصا فولاذية

böyle bir sopa ile küçük bir sopa daha olur birine çelik birine çomak denir

يجب أن تعرفوا المدينة كلها عن ظهر قلب، وهذا يدعى "المعرفة"

tüm şehri ezbere bilmeniz gerekiyor ve buna 'Bilgi' deniyor.

ومن ثم تم إعادة الريمكس لها في التسعينات بواسطة دي جي يدعى تايستو.

Sonra 90'larda Tiesto adlı bir DJ tarafından remix yapıldı.

في السجل ، لم يتم العثور على أي شخص يدعى أندرو كارلسين قبل ديسمبر 2002.

Kayıtlarda ise 2002 Aralık tarihinden önce Andrew Carlssin isminde bir kişiye rastlanmıyor