Examples of using "السهام" in a sentence and their turkish translations:
Aniden gelen Memlük okları savaşı başlatmıştı.
Biri nişan tahtamı çaldı.
Ağır konumdaki zırhlı desteğe ok yağmuru aralıksız ateş etti Birkaç engel vardı
Tom yeni dart tahtasını duvara astı.
Oklar yağdı ve akıncılar