Translation of "Kalktı" in Spanish

0.013 sec.

Examples of using "Kalktı" in a sentence and their spanish translations:

- O, ayağa kalktı.
- Ayağa kalktı.

- Él se puso de pie.
- Él se levantó.

Perde kalktı.

El telón se levantó.

Ayağa kalktı.

Él se levantó.

Tom kalktı.

Tom se levantó.

Sis kalktı.

Se levantó la niebla.

Adam ayağa kalktı.

El hombre se puso de pie.

O, ayağa kalktı.

Ella se levantó.

O geç kalktı.

Ella se levantó tarde.

Uçak zamanında kalktı.

El avión salió a tiempo.

Tom masadan kalktı.

Tom se levantó de la mesa.

Tom taburesinden kalktı.

Tom se levantó de su taburete.

Tom koltuğundan kalktı.

Tom se levantó de su asiento.

O, koltuğundan kalktı.

- Se levantó de su sitio.
- Se levantó de su asiento.

Tom kalktı zaten.

Tom ya se ha levantado.

Gözlerindeki yaşlarla ayağa kalktı.

Ella se puso de pie con lágrimas en los ojos.

- Tren gitti.
- Tren kalktı.

El tren se ha ido.

Tom büyük özenle kalktı.

Tom se levantó con gran cuidado.

Onu görünce ayağa kalktı.

Viendo eso, él se levantó.

Tom 7.00'de kalktı.

Tomás se levantó a las 7:00.

Tom tekrar ayağa kalktı.

Tom se levantó de nuevo.

O, sandalyesinden ayağa kalktı.

Él se levantó de la silla.

O, sabah sekizde kalktı.

Él se levantó a las ocho de la mañana.

O, sabah yedide kalktı.

Se levantó a las 7 de la mañana.

Tom ters tarafından kalktı.

Se ha levantado con el pie izquierdo.

Tom ayağa kalktı ve sonra diğer herkes de ayağa kalktı.

Tom se levantó y entonces todos los demás se levantaron también.

Uçağımız tam saat altıda kalktı.

Nuestro avión despegó exactamente a las seis.

Uçak on dakika önce kalktı.

El avión despegó hace diez minutos.

Gündoğumunu görmek için erken kalktı.

Ella se levantó temprano para ver la salida del sol.

O bu sabah erken kalktı.

- Él se levantó temprano esta mañana.
- Esta mañana se ha levantado temprano.

O bu yüzden erken kalktı.

Fue por eso que él se levantó temprano.

Öğretmen içeri girdiğinde ayağa kalktı.

Cuando el profesor entró, ella se puso en pie.

- O uyandı.
- Yataktan kalktı.
- Uyandı.

Él se levantó.

Herkes aynı anda ayağa kalktı.

Todos se levantaron al mismo tiempo.

Tom kalktı ve mutfağa yürüdü.

Tom se paró y caminó hacia la cocina.

Tartışmanın ortasında kalktı ve gitti.

En medio de la discusión se levantó y se fue.

- Tom ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.
- Tom ayağa kalktı ve pencereye gitti.

Tom se paró y fue hacia la ventana.

Ayağa kalktı ve bir yanlış yaptığını,

se puso de pie y anunció que había cometido un error

Uçak saat 2:30'da kalktı.

El avión despegó a las 2:30.

Telefona cevap vermek için ayağa kalktı.

Ella se levantó para contestar el teléfono.

O, odaya girdiğinde o ayağa kalktı.

Cuando ella entró en la habitación, él se levantó.

Tom her sabah altıda yataktan kalktı.

Tom se levanta cada mañana a las seis.

O, her zamankinden daha erken kalktı.

Se levantó antes que de costumbre.

O beni karşılamak için sandalyesinden kalktı.

Él se paró de su silla para darme la bienvenida.

Aniden, genç bir kadın ayağa kalktı.

Una mujer se levantó repentinamente.

Tom kalktı ve masayı temizlemeye başladı.

Tom se levantó y empezó limpiando la mesa.

- Kalkıp gitti.
- O kalktı ve gitti.

Él se levantó y se marchó.

Ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.

Ella se levantó y caminó hacia la ventana.

John, her zamankinden çok erken kalktı.

John se levantó mucho antes que de costumbre.

Linda şarkı söylemek için ayağa kalktı.

Linda se paró para cantar.

O, telefona cevap vermek için kalktı.

Ella se levantó para contestar al teléfono.

O kalktı ve pencereye doğru yürüdü.

Ella se puso de pie y se dirigió hacia la ventana.

Onların hepsi aynı zamanda ayağa kalktı.

- Se pusieron todos de pie al mismo tiempo.
- Todos se levantaron al mismo tiempo.
- Todos se levantaron a la vez.

Adam ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı.

El hombre se puso de pie y comenzó a cantar.

Tüm seyirci ayağa kalktı ve alkışlamaya başladı.

Toda la audiencia se puso de pie y comenzó a aplaudir.

O, her zamanki gibi saat beşte kalktı.

Él se levantó a las cinco como siempre.

Bill ilk treni yakalamak için erken kalktı.

- Bill se levantó temprano para coger el primer tren.
- Bill se levantó temprano para tomar el primer tren.

Bill ilk treni yakalayabilsin diye erkenden kalktı.

Guillermo se levantó temprano para coger el primer tren.

Tom ayağa kalktı ve pencereye doğru yürüdü.

Tom se paró y fue hacia la ventana.

İnsanlar ayağa kalktı ve şarkı söylemeye başladı.

La gente se puso de pie y comenzó a cantar.

Tom kalktı ve ofisin dışında Mary'yi izledi.

Tom se paró y siguió a María saliendo de la oficina.

Kadın sandalyeden kalktı ve kapıya doğru baktı.

La mujer se levantó de la silla y miró hacia la puerta.

Acı içinde ayağa kalktı ve kabinlerden birine girdi.

se puso dolorosamente de pie y se dirigió hacia ellos.

Bill çok erken kalktı ve ilk treni yakaladı.

Bill se levantó tan temprano, que cogió el primer tren.

Tom bu sabah her zamankinden daha erken kalktı.

Esta mañana Tom se ha levantado antes de lo habitual.

Uçağımız tam olarak akşam 6:00'da kalktı.

Nuestro avión despegó exactamente a las 6 p.m.

O maçı daha iyi görmek için ayağa kalktı.

Él se paró para ver mejor el juego.

Ve Malala ona baskı yapanlara karşı açıkça ayağa kalktı

Malala se enfrentó públicamente a sus opresores,

Savaş sabahı huzursuz kral erkenden kalktı ve şair Thormod'dan

En la mañana de la batalla, el inquieto rey se levantó temprano y le pidió a su poeta Thormod que le

Mary, Tom'a turta hazırlamak için sabah çok erken kalktı.

María se levantó más temprano en la mañana para prepararle una tarta a Tom.

Otobüsümüz saat sekizde kalktı ve saat on birde Boston'a vardı.

Nuestro autobús partió a las ocho y llegó a Boston a las once.

O, bir centilmen gibi kalktı ve koltuğunu ona teklif etti.

Como todo un caballero, él se paró y le ofreció su asiento.