Translation of "Elmalar" in Spanish

- Elmalar kırmızıdır.
- Elmalar kırmızı.

Las manzanas son rojas.

Elmalar nerede?

¿Dónde están las manzanas?

Elmalar kırmızıdır.

Las manzanas son rojas.

Elmalar lezzetli.

Las manzanas están deliciosas.

- Bu elmalar büyük.
- Şu elmalar büyük.

Esas manzanas son grandes.

Elmalar ağaçlarda büyür.

Las manzanas crecen en los árboles.

Bu elmalar büyük.

Estas manzanas son grandes.

Bütün elmalar kırmızıdır.

Todas las manzanas son rojas.

Bütün elmalar orada.

Todas las manzanas están ahí.

Onlar elmalar yiyorlar.

Están comiendo manzanas.

Elmalar bugün indirimli.

Hoy han estado a la venta manzanas.

Elmalar iyi görünüyor.

Las manzanas tienen buena pinta.

Bütün elmalar burada.

Todas las manzanas están acá.

Şu elmalar büyük.

Esas manzanas son grandes.

Elmalar yakında olgunlaşır.

Las manzanas van a estar maduras luego.

Elmalar oldukça olgun değiller.

Las manzanas no están del todo maduras.

Bazı elmalar ağaçtan düştü.

Cayeron algunas manzanas del árbol.

Onlar çok büyük elmalar.

Son manzanas muy grandes.

Elmalar düzine ile satılırlar.

- Las manzanas se venden por docena.
- Las manzanas se venden por docenas.

Elmalar bu bölgede üretilir.

- Las manzanas son cultivadas en esta región.
- En esta región se cultivan manzanas.

Bana gönderdiği elmalar lezzetliydi.

Las manzanas que me mandó estaban deliciosas.

Bu kutuda elmalar var.

En esta caja hay manzanas.

Elmalar kırmızı veya yeşildir.

Las manzanas son rojas o verdes.

Bütün bu elmalar çok tatlı.

Todas estas manzanas están muy dulces.

Elmalar tatlı olarak ikram edildi.

Sirvieron manzanas de postre.

Bu elmalar çok taze görünüyor.

Estas manzanas se ven muy frescas.

İlk elmalar zaten düşmeye başladı.

Ya han empezado a caer las primeras manzanas.

O reçel yapmak için elmalar kullandı.

Ella usó manzanas para hacer la mermelada.

- Elmalar, portakalllar, ve benzerlerini getirdi.
- Elma, portakal falan getirdi.

Ella trajo manzanas, naranjas, etc.

Hangisinden daha çok hoşlanırsınız, elmalar mı yoksa portakallar mı?

¿Qué te gusta más, las manzanas o las naranjas?

- Sepette birçok çürük elmalar vardı.
- Sepette bir sürü çürük elma vardı.

- Había muchas manzanas podridas en la canasta.
- Había bastantes manzanas podridas en la canasta.