Translation of "Birbirlerini" in Russian

0.008 sec.

Examples of using "Birbirlerini" in a sentence and their russian translations:

- Onlar birbirlerini suçladı.
- Birbirlerini suçladılar.

Они обвиняли друг друга.

Birbirlerini anlayamadılar.

Они не могли друг друга понять.

Birbirlerini tanıdılar.

Они узнали друг друга.

Birbirlerini gıdıklıyorlardı.

Они щекотали друг друга.

Onlar birbirlerini selamladılar.

Они друг другу кивнули.

Onlar birbirlerini seviyorlar.

Они любят друг друга.

Birbirlerini öpmeye başladılar.

Они начали целоваться.

İnsanlar birbirlerini sevmeli.

Люди должны любить друг друга.

Onlar birbirlerini buldular.

Они нашли друг друга.

Onlar birbirlerini kucakladı.

Они обнялись.

İnsanlar birbirlerini sevmeliler.

- Люди должны любить друг друга.
- Людям следует любить друг друга.

Birbirlerini derinden seviyorlar.

Они любят друг друга без памяти.

Onlar birbirlerini anlıyorlar.

Они понимают друг друга.

Görünüşe göre birbirlerini görmüşler.

Похоже, они друг друга заметили.

Birbirlerini sevgi dolu öptüler.

- Влюблённые целовались.
- Влюблённые поцеловались.

Onlar birbirlerini yeterince anlamıyorlar.

Они не могут надышаться друг на друга.

Onlar birbirlerini seviyorlar mı?

Они любят друг друга?

Arkadaşlar birbirlerini yanaktan öptüler.

Друзья поцеловали друг друга в щёку.

Kızlar tekrar birbirlerini eleştiriyor.

Девочки опять начали докапываться друг до друга.

İnsanlar niye birbirlerini kıskanırlar?

Почему люди друг другу завидуют?

Onlar birbirlerini tanıyorlar mı?

Они знают друг о друге?

Sincaplar neden birbirlerini kovalar?

Почему белки гоняются друг за другом?

- Tom ve Mary birbirlerini anlıyorlardı.
- Tom ve Mary birbirlerini anladılar.

- Том и Мэри поняли друг друга.
- Том и Мэри друг друга поняли.

- Onlar neredeyse her gün birbirlerini ararlar.
- Neredeyse her gün birbirlerini ararlar.

Они созваниваются почти каждый день.

Tom ve Sue birbirlerini seviyorlar.

Том и Сью любят друг друга.

Onlar boşanmadan beri birbirlerini görmediler.

Они не видели друг друга после развода.

Onların birbirlerini sevip sevmedikleri belirsiz.

Непонятно, любят они друг друга или нет.

Nicholas ve Maria birbirlerini seviyorlar.

Николас и Мария любят друг друга.

Tom ve Mary birbirlerini sevmiyorlardı.

Том и Мэри не понравились друг другу.

Tom ve Mary birbirlerini anlıyor.

Том с Мэри понимают друг друга.

Tom ve Mary birbirlerini öptü.

Том и Мэри поцеловались.

Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlardı.

- Том и Мэри знали друг друга.
- Том и Мэри были знакомы.

Tom ve Mary birbirlerini öptüler.

Том и Мэри поцеловались.

Tom ve Mary birbirlerini kucakladı.

Том и Мэри обнялись.

Uzun zamandan beri birbirlerini tanırlar.

- Они очень давно друг друга знают.
- Они очень давно знакомы.

Tom ve Mary birbirlerini cesaretlendirdiler.

Том и Мэри подбадривали друг друга.

John ve Ann birbirlerini severler.

Джон и Энн нравятся друг другу.

Kadınların birbirlerini sevmemelerinin nedeni erkeklerdir.

Женщины не любят друг друга из-за мужчин.

Tom ve Mary birbirlerini seviyorlar.

- Том и Мэри любят друг друга.
- Том с Мэри любят друг друга.

Tom ve Mary birbirlerini tanırlar.

Том и Мэри знакомы.

Tom ve Mary birbirlerini sevmezler.

Том и Мэри друг другу не нравятся.

Tom ve Mary birbirlerini tanımazlar.

- Том и Мэри не знают друг друга.
- Том и Мэри не знакомы друг с другом.

Onların birbirlerini sevdiklerini herkes biliyor.

Все знают, что они друг другу нравятся.

Kediler sık sık birbirlerini yalarlar.

Кошки часто вылизывают друг друга.

Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlardı.

- Том и Мэри не знали друг друга.
- Том и Мэри не были знакомы друг с другом.

Tom ve Mary birbirlerini arıyordu.

Том и Мэри искали друг друга.

Tom ve Mary birbirlerini arıyorlar.

Том и Мэри ищут друг друга.

- Bence Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlar.
- Tom ve Mary'nin birbirlerini tanımadıklarını düşünüyorum.

Я думаю, что Том и Мэри друг с другом не знакомы.

İki erkek çocuk birbirlerini suçlamaya başladı.

Два мальчика начали обвинять друг друга.

Kadınlar birçok defa başlarıyla birbirlerini selamladı.

Женщины много раз поклонились друг другу.

Tom ve Mary birbirlerini gizlice görüyorlar.

Том и Мэри видятся друг с другом тайком.

Onlar birbirlerini tekrar görmemek üzere ayrıldılar.

Они расстались, чтобы никогда не видеться вновь.

Tom ve Mary zaten birbirlerini tanıyorlar.

Том и Мэри уже знакомы.

Tom ve Mary güçlükle birbirlerini tanıyorlar.

Том и Мэри едва знакомы.

Tom ve Mary artık birbirlerini görmüyorlar.

Том и Мэри больше друг с другом не видятся.

Tom ve Mary birbirlerini kibarca selamladılar.

Том и Мэри вежливо кивнули друг другу.

Tom ve Mary birbirlerini tutkuyla öptüler.

Том и Мэри страстно поцеловались.

Tom ve Mary galiba birbirlerini tanımıyorlar.

Том и Мэри, вероятно, не знают друг друга.

Tom ve Mary artık birbirlerini sevmiyorlar.

- Том и Мария больше не любят друг друга.
- Том и Мария больше друг друга не любят.

Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlar bile.

Том и Мэри даже не знают друг друга.

Onlar çok uzun süredir birbirlerini tanıyorlar.

- Они очень давно друг друга знают.
- Они очень давно знакомы.

Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar mı?

- Том с Мэри знакомы?
- Том и Мэри знают друг друга?

Tom ve Mary birbirlerini iyi tanırlar.

Том и Мэри хорошо знают друг друга.

Tom ve Mary birbirlerini görmeyi beklemiyordu.

Том и Мэри не ожидали друг друга увидеть.

Tom ve Mary anında birbirlerini sevdi.

Том и Мэри сразу друг другу понравились.

Tom ve Mary birbirlerini hor görüyorlardı.

Том и Мэри презирали друг друга.

Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.

Но эти миниатюрные чудища часто охотятся друг на друга.

Oğlan ve kız birbirlerini tanıyor gibi görünüyor.

Парень и девушка, кажется, знают друг друга.

Tom ve Mary o zaman birbirlerini tanımıyordu.

- Том и Мэри тогда не знали друг друга.
- Том и Мэри в то время не знали друг друга.

Tom ve Mary'nin birbirlerini tanımadıklarından oldukça eminim.

Я почти уверен, что Том и Мэри не знакомы друг с другом.

Tom ve Mary birbirlerini çok sık görmüyorlar.

Том и Мэри не очень часто видятся друг с другом.

Tom ve Mary bir süre birbirlerini göremeyecekler.

Том и Мэри некоторое время не смогут видеться.

Bu birbirlerini tanımak için iyi bir fırsattır.

Это прекрасная возможность узнать друг друга.

Tom'un birbirlerini tanımayan iki kız arkadaşı var.

У Тома две девушки, которые не знают друг о друге.

Tom ve Mary birbirlerini çok iyi tanımıyorlar.

- Том и Мэри не очень хорошо знают друг друга.
- Том и Мэри не очень хорошо друг друга знают.

Tom ve Mary mükemmel şekilde birbirlerini anlıyorlar.

Том и Мэри прекрасно понимают друг друга.

Tom ve Mary birbirlerini seviyor gibi görünüyor.

Том и Мэри, кажется, любят друг друга.

Tom'la Mary kedi köpek gibi birbirlerini yerler.

Том и Мария как кошка с собакой.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

Встроенные ночные фонари, чтобы отслеживать друг друга.

Tom ve Sue 1985 ten beri birbirlerini tanıyorlar.

Том и Сью знакомы с 1985 года.

John ve Mary birbirlerini 1976'dan beri bilir.

- Джон и Мэри знакомы с 1976 года.
- Джон и Мэри знают друг друга с 1976 года.

İki aşık, birbirlerini sonsuza kadar sevmeye and içtiler.

Двое влюблённых поклялись любить друг друга вечно.

Tom ve Mary birbirlerini ne kadar zamandır tanıyorlar?

Давно Том с Мэри знакомы?

Tom ve Mary birbirlerini o kadar çok tanımıyorlardı.

Том и Мэри не так много знали друг о друге.

Tom ve Mary 2013'den beri birbirlerini tanıyor.

Том и Мэри знакомы с 2013 года.

- Bırak kavga etsinler.
- Bırak dövüşsünler.
- Elleme birbirlerini yesinler.

Пусть дерутся.

Tom ve Mary birbirlerini sevmemelerine rağmen evli kaldı.

Том и Мэри оставались в браке, хотя не нравились друг другу.

John ve Mary 1976 yılından beri birbirlerini tanımaktadırlar.

- Джон и Мэри знакомы с 1976 года.
- Джон и Мэри знают друг друга с 1976 года.

Tom ve Mary Facebook'ta birbirlerini arkadaş olarak eklediler.

- Том и Мэри подружились на Фейсбуке.
- Том и Мэри добавили друг друга в друзья на Фейсбуке.

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

У древесных лягушек в горошек – гениальный способ найти друг друга.

Tom ve Mary John onları tanıştırıncaya kadar birbirlerini tanımıyorlardı.

Том и Мэри не знали друг друга, пока Джон не представил их друг другу.

Tom ve Mary birbirlerini gördüklerine memnun olmuş gibi görünmüyorlar.

Похоже, Том и Мэри не очень-то рады видеть друг друга.

Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.

Том, Мэри, Джон и Элис — друзья. Они знают друг друга с детства.

Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar.

Россия, Европейский Союз и США обвиняют друг друга во вмешательстве во внутренние дела Украины.

Tom ve Mary Boston'a kaçtılar ve sadece birkaç hafta birbirlerini tanıdıktan sonra evlendiler.

Том и Мэри сбежали в Бостон и поженились, хотя знали друг друга всего несколько недель.