Translation of "Hoşlanır" in Portuguese

0.080 sec.

Examples of using "Hoşlanır" in a sentence and their portuguese translations:

Maceralardan hoşlanır.

Ele gosta de aventuras.

Nancy müzikten hoşlanır.

Nancy gosta de música.

Kaybetmekten hoşlanır mısın?

- Você gosta de perder?
- Vocês gostam de perder?

O şekerlemeden hoşlanır.

Ele gosta de doces.

Tom çikolatadan hoşlanır.

Tom gosta de chocolate.

O, hayvanlardan hoşlanır.

Ela gosta de animais.

Tom yazmaktan hoşlanır.

Tom gosta de escrever.

Bahçeyle ilgilenmekten hoşlanır.

Ele gosta de cuidar do jardim.

- Felicja, televizyon izlemekten hoşlanır.
- Felicja, TV izlemekten hoşlanır.

Felicja se diverte assistindo à TV.

- O, country müziğinden hoşlanır.
- O, Amerikan folk müziğinden hoşlanır.
- O, kantri müziğinden hoşlanır.

Ele gosta de música country.

Voleybol oynamaktan hoşlanır mısın?

- Você gosta de jogar vôlei?
- Gostas de jogar voleibol?
- Vocês gostam de jogar vôlei?
- Gostas de jogar vólei?

Tom beyzbol oynamaktan hoşlanır.

Tom gosta de jogar beisebol.

Tom domatesten hoşlanır mı?

Tom gosta de tomates?

Klasik müzik dinlemekten hoşlanır.

Ela gosta de ouvir música clássica.

O, insanları aşağılamaktan hoşlanır.

Ela gosta de humilhar as pessoas.

O dondurma yemekten hoşlanır.

Ele gosta de tomar sorvete.

Seyahat etmekten hoşlanır mısınız.

- Você gosta de viajar?
- Vocês gostam de viajar?

Mary romantik komedilerden hoşlanır.

- Mary gosta de comédias românticas.
- Mary curte comédias românticas.

Mary ekmek pişirmekten hoşlanır.

Mary gosta de fazer pão.

O kitapları okumaktan hoşlanır.

Ele gosta de ler livros.

Tom bahçe işlerinden hoşlanır.

Tom gosta de jardinagem.

Balık yemekten hoşlanır mısın?

Você gosta de comer peixe?

Tom futbol oynamaktan hoşlanır.

Tom gosta de jogar futebol.

Tom, futbol izlemekten hoşlanır.

Tom gosta de assistir futebol.

Tom dergi okumaktan hoşlanır.

- Tom gosta de ler revistas.
- Tom adora ler revistas.

Tom yemek yapmaktan hoşlanır.

Tom gosta de cozinhar.

Tom piyano çalmaktan hoşlanır.

Tom gosta de tocar piano.

Futbol oynamaktan hoşlanır mısın?

Você gosta de jogar futebol?

Kızım bebeklerle oynamaktan hoşlanır.

A minha filha gosta de brincar com bonecas.

Film izlemekten hoşlanır mısın?

Você gosta de assistir a filmes?

O da çikolatadan hoşlanır.

Ela também gosta de chocolate.

Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.

O Tom gosta de contar piadas.

Susan müzik dinlemekten hoşlanır.

Susana gosta de ouvir música.

O yalnız yürümekten hoşlanır.

Ela gosta de caminhar sozinha.

Tom resim çekmekten hoşlanır.

Tom gosta de tirar fotos.

Tom, Mary'den çok hoşlanır.

Tom gosta muito de Maria.

Arkadaşın çaydan hoşlanır mı?

- O seu amigo gosta de chá?
- A sua amiga gosta de chá?

Tom dondurma yemekten hoşlanır.

- Tom gosta de tomar sorvete.
- O Tom gosta de tomar sorvete.

Oğlum hayvanlarla ilgili kitaplardan hoşlanır.

Meu filho gosta de livros sobre animais.

Sen de jazzdan hoşlanır mısın?

Você também gosta de jazz?

"Kekten hoşlanır mısın?" "Evet, hoşlanırım."

"Você gosta de bolo?" "Sim, gosto."

Mary yabancılarla online konuşmaktan hoşlanır.

Mary gosta de conversar com estranhos online.

Tom seksenlerin müziğini dinlemekten hoşlanır.

Tom gosta de escutar música dos anos oitenta.

Tom yeni şeyleri denemekten hoşlanır.

O Tom gosta de tentar coisas novas.

Tom futbol ve müzikten hoşlanır.

Tom gosta de futebol e de música.

Tom gerçekten yemek pişirmekten hoşlanır.

Tom realmente gosta de cozinhar.

Kumda yalınayak yürümekten hoşlanır mısın?

- Você gosta de caminhar descalço na areia?
- Você gosta de andar descalço na areia?

Tom çiğ havuç yemekten hoşlanır.

Tom gosta de comer cenoura crua.

Mary erkek kardeşini kızdırmaktan hoşlanır.

Mary gosta de provocar o seu irmão.

Oğlan cadde boyunca yürümekten hoşlanır.

O menino gosta de andar pela rua.

Tom ne tür yiyecekten hoşlanır?

De que tipo de comida o Tom gosta?

Tom duşta şarkı söylemekten hoşlanır.

Tom gosta de cantar no chuveiro.

Tom köpekleri ile oynamaktan hoşlanır.

Tom gosta de brincar com seus cachorros.

Tom müzikten hoşlanır, değil mi?

Tom gosta de música, não gosta?

Tom pahalı giysiler giymekten hoşlanır.

O Tom gosta de usar roupas caras.

Tom klasik müzik dinlemekten hoşlanır.

Tom gosta de ouvir música clássica.

Fransızca kitap okumaktan hoşlanır mısınız?

Você gosta de ler livros em francês?

- O, jazdan hoşlanır, ve ben de.
- O, cazdan hoşlanır; ben de öyle.

Ela gosta de jazz, e eu também.

O, halk çocuğu olduğunu söylemekten hoşlanır.

Ele gosta de dizer que é o filho do povo.

“Yılanlardan hoşlanır mısın?” “Tabii ki hayır.”

"Você gosta de cobras?" "É claro que não."

O, matematikten hoşlanır fakat ben hoşlanmam.

Ele gosta de matemática, mas eu não.

- Şeker sever misin?
- Şekerlemeden hoşlanır mısınız?

Você gosta de doces?

Başının üstünde uçan kuşları seyretmekten hoşlanır.

Ele gosta de observar os pássaros voando sobre sua cabeça.

O en çok seyahat etmekten hoşlanır.

O que ela mais gosta é de viajar.

- Sincaplar fındıkları sever.
- Sincaplar fındıklardan hoşlanır.

Os esquilos gostam de nozes.

O yolculuk etmekten hoşlanır. Ben de.

Ele gosta de viajar. Também eu.

- Basketboldan hoşlanır mısın?
- Basketbolu sever misin?

Você gosta de basquete?

Tom korku filmleri izlemekten hoşlanır mı?

Tom gosta de assistir filmes de terror?

Tom Mary'nin şarkı söylemesini dinlemekten hoşlanır.

Tom gosta de ouvir Maria cantar.

Tom hafta sonları balığa gitmekten hoşlanır.

Tom gosta de ir pescar nos fins de semana.

O, tatlı olan herhangi bir şeyden hoşlanır.

Ele gosta de tudo que for doce.

Bazı insanlar voleybolu sever, diğerleri tenisten hoşlanır.

Algumas pessoas gostam de vôlei, outras gostam de tênis.

Çoğu genç yetişkin geceleyin dışarı çıkmaktan hoşlanır.

A maior parte dos jovens adultos gostam de sair à noite.

- Yalnız yürümeyi sever.
- O yalnız yürümekten hoşlanır.

- Ela gosta de fazer caminhada sozinha.
- Ela gosta de andar sozinha.
- Ela gosta de passear sozinha.

- O, şekersiz kahveyi sever.
- O, şekersiz kahveden hoşlanır.

Ele gosta de café sem açúcar.

- Melanie pizza yemekten hoşlanır.
- Melanie pizza yemeyi sever.

- Melanie gosta de comer pizza.
- A Melanie gosta de comer pizza.

- Bazı insanlar onu seviyor.
- Bazı insanlar bundan hoşlanır.

Algumas pessoas gostam.

- Kadınlar bıyıklı erkekleri sever.
- Kadınlar bıyıklı erkeklerden hoşlanır.

As mulheres gostam de homens com bigode.

- Ders çalışmaktan keyif alıyor musun?
- Ders çalışmaktan hoşlanır mısın?

- Vocês gostam de estudar?
- Você gosta de estudar?

Tom ve Mary'nin her ikisi de yemek pişirmekten hoşlanır.

Ambos Tom e Mary gostam de cozinhar.

- Betty klasik müziği sever.
- Betty klasik müzik sever.
- Betty klasik müzikten hoşlanır.

Betty gosta de música clássica.

Mary dikey çizgili giysiler giymekten hoşlanır çünkü onların daha ince gösterdiğini duymuş.

Mary gosta de vestir roupas com listras verticais porque ouviu que elas fazem você parecer mais magra.