Translation of "Birbirlerini" in Portuguese

0.010 sec.

Examples of using "Birbirlerini" in a sentence and their portuguese translations:

- Onlar birbirlerini suçladı.
- Birbirlerini suçladılar.

Eles se acusaram mutuamente.

Onlar birbirlerini seviyorlar.

Eles se amam.

Onlar birbirlerini kucakladı.

Eles se abraçaram.

Onlar birbirlerini sevdi.

- Eles se amavam.
- Eles se gostavam.

İnsanlar birbirlerini sevmeliler.

As pessoas deveriam amar umas às outras.

Birbirlerini derinden seviyorlar.

Eles se amam profundamente.

Onlar birbirlerini seviyorlar mı?

Eles se amam?

İnsanlar girişte birbirlerini itiyorlardı.

As pessoas se empurravam na entrada.

Sincaplar neden birbirlerini kovalar?

Por que os esquilos se perseguem?

John ve Ann birbirlerini seviyorlar.

John e Ann se amam.

Onlar birbirlerini çocukluklarından beri tanırlar.

Ele se conhecem desde a infância.

Annem ve babam birbirlerini severler.

Meus pais amam um ao outro.

Tom ve Mary birbirlerini anlıyor.

Tom e Mary se entendem.

Uzun zamandan beri birbirlerini tanırlar.

Eles se conhecem há muito tempo.

Tom ve Mary birbirlerini tanırlar.

Tom e Mary se conhecem.

Onlar asla birbirlerini tekrar görmeyeceklerdi.

Nunca se veriam de novo.

Kediler sık sık birbirlerini yalarlar.

Os gatos costumam lamber uns aos outros.

Tom ve Mary birbirlerini tanımıyorlardı.

O Tom e a Mary não se conheciam.

Tom ve Mary birbirlerini gizlice görüyorlar.

Tom e Mary estão se vendo em segredo.

Tom ve Mary güçlükle birbirlerini tanıyorlar.

Tom e Maria mal se conhecem.

Tom ve Mary birbirlerini tutkuyla öptüler.

- Tom e Mary se beijaram apaixonadamente.
- Tom e Mary beijaram-se apaixonadamente.

Tom ve Mary galiba birbirlerini tanımıyorlar.

Tom e Mary provavelmente não se conhecem.

Tom ve Mary birbirlerini tanıyorlar mı?

Tom e Mary se conhecem?

Fakat bu minik canavarlar genelde birbirlerini avlar.

Mas estes monstros minúsculos, muitas vezes, caçam-se uns aos outros.

Tom ve Mary'nin birbirlerini tanımadıklarından oldukça eminim.

Tenho certeza de que Tom e Mary não se conhecem.

Tom ve Mary çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.

Tom e Maria se conhecem desde quando eram crianças.

Tom ve Mary mükemmel şekilde birbirlerini anlıyorlar.

Tom e Maria entendem-se perfeitamente.

Birbirlerini takip edebilmek için doğuştan gece ışıkları var.

São como luzes de presença incorporadas para se verem umas às outras.

- Bırak kavga etsinler.
- Bırak dövüşsünler.
- Elleme birbirlerini yesinler.

Que lutem.

John ve Mary 1976 yılından beri birbirlerini tanımaktadırlar.

John e Mary se conhecem desde 1976.

Tom ve Mary'nin bile birbirlerini tanıdıklarını kesinlikle bilmiyoruz.

Nós nem sabemos se Tom e Maria se conhecem.

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

As relas sarapintadas têm uma forma engenhosa de se localizarem à noite.

Tom, Mary, John ve Alice arkadaşlar. Onlar çocukluklarından beri birbirlerini tanımaktadır.

Tom, Maria, João e Alice são amigos. Eles se conhecem desde a infância.

İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.

Os dois homens se compreendiam perfeitamente, e tinham mútuo respeito pelas virtudes de cada um.