Translation of "İyice" in Portuguese

0.042 sec.

Examples of using "İyice" in a sentence and their portuguese translations:

Iyice geriyorsunuz.

e depois puxo.

İyice bağlayalım.

Vou amarrar bem.

- Ayvaları iyice yıka.
- Ayvaları iyice yıkayın.

Lave muito bem os marmelos.

İyice doyduklarında da...

Quando já estão saciados...

Haliçten iyice uzaklaştı.

Está muito longe do estuário.

Iyice artık gerilmişti

ele estava apertado agora

Ellerinizi iyice yıkayın

- Lavem bem as mãos.
- Lave bem suas mãos.

Tom iyice depresifti.

O Tom estava, profundamente, depressivo.

Iyice dibe doğru gitmiştim,

eu tinha mergulhado cada vez mais fundo.

Rüzgâr şiddetini iyice arttırıyor.

A força do vento está a aumentar.

Beni iyice dinliyor musun?

Você está mesmo me ouvindo?

O iyice muayene edildi.

Ela foi examinada minuciosamente.

Kış sertleştikçe geceler iyice uzar.

Com o avançar do inverno, há menos horas de luz solar.

Kafamızdaki soru işaretleri iyice artıyor

os pontos de interrogação em nossas cabeças estão aumentando

Eninde sonunda Fransızcayı iyice öğrenecek.

Mais cedo ou mais tarde, ele vai dominar o francês.

Tom ofiste olanların iyice farkında.

Tom está bem ciente do que está acontecendo no escritório.

...sekiz gözüyle manzarayı iyice içine çeker.

... o macho absorve o que há no local com os oito olhos.

Lütfen marulu yemeden önce iyice yıkayın.

Por favor, lave bem a alface antes de comê-la.

Eğer basitçe açıklayamıyorsan, onu iyice anlayamamışsın.

Se alguém não consegue explicar algo de forma simples, é que não entende bem do assunto.

Güneş, kuzey yarı küreye iyice işlemeye başladıkça...

À medida que o hemisfério norte se orienta para o Sol...

Kış yaklaştıkça vahşi doğada yiyecek iyice azalıyor.

Na natureza, o alimento escasseia à medida que o inverno se aproxima.

Hava soğudukça... ...şehirlerimizi ziyaret eden yaratıklar iyice tuhaflaşır.

Quando a temperatura diminui, as nossas cidades são visitadas por seres ainda mais estranhos.

O çiçekleri onları iyice görebileceğimiz bir yere koy.

Coloque essas flores em qualquer lugar onde possamos vê-las bem.

Teslimattan önce tüm kutuların iyice mühürlenmiş olduğundan emin olun.

Certifique-se de que todas as caixas estejam bem fechadas, antes de serem entregues.

- İyice delirdin mi?
- Tamamen mi delirdin?
- Tamamen delirdin mi?

- Você ficou completamente louco?
- Você ficou completamente louca?

Bu nedenle kendime bir pelerin yaptım ve iyice içine saklandım.

Por isso, construí as minhas capas e atei-as bem à minha volta.

Lateks eldiveni alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

O que se deve fazer é apertar aqui a luva, pegar na cabeça,

Lateks eldivenimizi alıp bunun üzerine iyice germeli ve başını aldıktan sonra

O que se deve fazer é apertar aqui a luva, pegar na cabeça,

Pek çok hayvan meyve bulmak için renkli görüşten faydalanır. Görmek iyice zorlaşmadan önce son kez yemek gerek.

Muitos animais servem-se da visão a cores para encontrar frutos. Está na hora de uma última refeição antes que a visibilidade diminua.

- Benim doğru konuşup konuşmadığımı anlamak için gözleri yüzümü aradı.
- Doğru söyleyip söylemediğimi anlamak için beni iyice süzdü.

Seus olhos buscaram meu rosto para ver se eu falava a verdade.