Translation of "Inşa" in Korean

0.015 sec.

Examples of using "Inşa" in a sentence and their korean translations:

Inşa ettik.

포츠다머 플라츠에요.

Parkı inşa ettik.

우리는 공원을 지었습니다.

İnşa ettiğimiz yollar

우리가 이곳에 길을 닦으면

Yeniden inşa edilebilir oluşu.

다시 재건축 될 수 있다는 점이에요.

Ve fabrikayı inşa ederken

공장을 짓는 동안

Bir yapı inşa edebilmelisiniz,

건물을 만들어낼 수 있어야 하죠.

Çatlakların üzerine inşa ediyoruz.

우리는 파괴의 위에 짓고 있습니다.

Bir model inşa ettik,

그래서 우리는 페타바이트의 데이터를 활용해

İbadet için ortamlar inşa ettik.

숭배를 위한 환경을 조성했어요.

Bir günde köprü inşa edemezsiniz.

다리는 하룻밤 만에 지어지지 않아요.

Gelecekte nelerin inşa edilmesini umdukları,

미래에 무엇이 지어졌으면 하는지 뿐만 아니라

Afrikan-Amerikan Müzesini inşa ediyoruz.

이 지역에 아프리카계 미국인 박물관을 지을 예정입니다.

Güven inşa eder, gerilimi dağıtır

신뢰를 쌓고, 긴장을 완화시켜주며

Nasıl bu yüksek duvarı inşa ettiğini

높은 담벼락을 쌓아

Zaman duvar inşa etme zamanı değil,

벽을 높게 쌓아 올릴 것이 아니라

Açılıp kapanan ranzalı yatak inşa ettik.

2층 간이 침대도 만들고요.

Bir gelecek inşa etmeye hazır olduğunuzu

미래를 준비해야 합니다.

Barınacak bir yer inşa eden sanattır.

공동체에 안식처를 만들어주는

Kanak etnik grubu için inşa edildi.

카나키 인종을 위한 센터로

Sherpa 53 yıldır yollar inşa ediyor.

그는 무려 53년 동안 길을 닦아 왔습니다.

Ve etrafına bu yüksek duvarı inşa etti.

그리고 정원 주변에 높은 담을 쌓았어요.

Daha iyi bir dünya inşa etmek için

그들에게는 노력하면 성공할 수 있다는 가능성이 절실히 필요합니다.

çünkü mimari en nihayetinde inşa etme sanatıdır.

건축은 결국 건물을 만들어내는 예술이니까요.

Ebeveynlerim apartman inşa edip beni ve kardeşlerimi

부모님은 아파트 한 채를 짓고

Ama, bununla nasıl bir şey inşa edebiliriz?

어떻게 표토로 건물을 만들까요?

Sadece en gelişmiş medeniyeti kendilerinin inşa ettiğini düşünüyorlardı.

그저 자신들이 가장 진보한 문명을 발전시켰다고 생각했습니다.

Bunu inşa ettikten sonra inanılmaz bir korunmanız olur.

한번 만들면 아주 훌륭한 피난처가 됩니다

Bu ağı inşa etmeye üç yıl önce başladım.

저는 3년 전부터 이런 네트워크를 구축하고있습니다.

M.Ö. 400'de, tedavi yapılan tapınaklar inşa edildi

기원전 400년에 치료를 받을 수 있는 사원이 건설되었어요.

Ve bu bina Platinum LEED olarak inşa edildi.

LEED 플래티넘 등급을 획득했습니다.

Hizmet ekonomisi inşa etmek içinse 60 yılımız vardı.

서비스 경제를 이루는데 다시 60년이 걸렸습니다.

Bilim insanları ayrıca geniş doku bankası inşa ettiler,

또한 과학자들은 조직 샘플들로 이뤄진 거대한 은행을 만들어

Bir firma, patent duvarını ne kadar yüksek inşa ederse

회사가 만들어놓은 특허권의 장벽이 더 높아질수록,

Gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor.

미래는 현재를 어떻게 만드느냐에 따라 달라질 것입니다.

Büyük bir mücadele içerisinde, şehirler buraların etrafına inşa ediliyor,

치열한 경쟁과 엄청난 자원을 쏟아부어 경기장을 만들지만

Çin, 2017 civarında, bu büyük kampları inşa etmeye başladı,

2017년경 중국은 이 수용소를 짓기 시작했는데

Biraz zaman geçirdim, yolları olan küçük bir köy inşa ettim

작은 마을과 길들을 만드는 데에 시간을 보내고

Daha iyi bir dünya için bir yapı inşa etmiş olursunuz.

건물을 통해 더 좋은 세상을 만들기도 합니다.

Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.

이 나무로 쿰부 아이스폴을 가로지르는 다리를 만들었지요.

Aynı şeyleri tekrar inşa etmek yerine daha iyisini yapacak kişileri bekliyorlar.

예전의 영광을 살리는 정도가 아니라 더 나은 공동체를 만들고 싶어 해요.

Gıdaya para yardımı yaptı, eğitimi geliştirdi sistem, kıskanılacak bir sağlık sistemi inşa etti

그는 부러워할만한 식량 보조, 교육 시스템, 의료 시스템을 구축하고