Translation of "Çoğu" in Korean

0.009 sec.

Examples of using "Çoğu" in a sentence and their korean translations:

''Çoğu zaman

"대부분의 시간,

Çoğu özelliğimiz ortak.

우리는 공통점이 정말 많았어요.

Çoğu zaman başaramayacaksınız.

여러분은 대부분 실패합니다.

Ayrıca çoğu kuş türünde

또한, 많은 종료의 새들에서

Çoğu Amerikalı ve Avrupalı

많은 미국인과 유럽인이

Akademisyen ve bilirkişilerin çoğu

대부분의 학자와 전문가들은

Yarısından çoğu gençlerden oluşuyor.

‎절반 이상이 어린 사자들이죠

Çoğu kilometrelerce yol tepmiştir.

‎많은 동물이 수 km를 걸어옵니다

Yetimhaneden aldığımız çocukların çoğu

우리가 구해준 아이들 대부분이

Ve ilk savaşlarımızın çoğu dinseldi.

수 많은 첫 번째 전쟁들을 종교적인 다툼이었습니다.

Memelilerin çoğu östrus dönem geçirir.

대부분의 포유류들은 발정합니다.

çünkü çoğu insanın seçtiği kart

많은 사람들이 선택한 카드는

Çoğu kaygımız genel şeylerle ilgili;

대부분의 걱정은 단순합니다.

Çoğu zaman disk, gezegenden farklıdır

대부분의 경우 형성된 파편 원반은 지구 물질과 달랐습니다.

Biz ulusalcıların çoğu aslında küreselci;

전 세계 대부분의 우리 민족주의자들은 세계주의자이고,

Biz küreselcilerin çoğu ise ulusalcıyız.

전 세계 대부분의 우리 세계주의자들은 민족주의자입니다.

İnsanların pek çoğu sabah haberlerini

많은 사람들이 아침마다 뉴스를 접하며

Çoğu kez, acılarını dindirebileceğimizi düşünerek

우리는 너무 서둘러 이런 장소들을 다시 만들고 있습니다.

Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.

‎표범은 대개 건물이 있는 ‎지역을 꺼리죠

Bu kayaların çoğu kolayca parçalanıyor.

너무 잘 바스러지는 바위가 많습니다

İşletmeler arasındaki bağlantıların çoğu koptu.

사업간의 많은 연결이 끊어졌습니다.

Tarihteki en iyi toplumsal hareketlerin çoğu

역사상 가장 위대한 사회 운동들 대부분이

Ama çoğu için alternatif daha kötü.

그러나 많은 사람들에게 다른 대안은 없습니다.

çoğu zaman hayatla ölüm arasındaki fark.

종종 삶과 죽음의 문제입니다.

Yüzücülerin çoğu zaman boğulmasına sebep oluyor.

수영하는 사람들을 의도치 않게 익사시키죠

Ama çoğu insanda, bunlar baskın değerler.

이는 대다수에게 절대적인 가치가 아닙니다.

Çoğu, okulu bırakıyor çünkü endişe içindeler;

그들 중 다수는 학교를 중퇴합니다.

şu an hâlâ çoğu hayal gibi.

심지어 여전히 많은 기억들이 흐릿흐릿 합니다.

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

‎여기 사는 생물은 ‎대부분 작고 재빠르죠

Ancak şimdi... ...çoğu insan yataklarına yerleşince...

‎이제 때가 됐습니다 ‎사람들은 거의 다 ‎잠자리에 든 시간이죠

Çoğu ateş böceği ışığını açıp kapatır.

‎대부분의 반딧불이가 빛을 냅니다

İspanya'nın çıkıntılı arazisinin çoğu Gerillaların kontrolündeydi

스페인의 농촌 지역 대부분이 게릴라들의 손에 들어갔다

Sıradan Rusların çoğu, Çar ve ailesi.

대다수 러시아 일반 국민들은 차르와 황실에 충성했다.

Tabii ki bunların çoğu şaka yollu ama

물론 이 대부분은 농담이지만

Soru, çoğu zaman cümle kurmak kadar basit

요청은 주로 아주 간단한 말을 사용합니다.

Şimdi, bu yasaların çoğu Orta Amerikalı kişileri

개정된 법은 주로 중앙 아메리카인을 겨냥해

Ve çoğu yasal bir yardıma çok uzaktaki

많은 경우 법적인 도움을 기대하기 힘들만큼

Ve gelecekte daha da çoğu göç edecek.

앞으로 그 숫자는 늘어만 갈 겁니다.

Ancak çoğu insan düşündükleri kadar sezgisel değildir.

하지만 대부분은 자기들 생각보다 직관력이 별로 좋지 않습니다.

çoğu insan genellikle benim istediğim kartı seçiyor

대부분의 사람들은 제가 원하는대로 카드를 선택 합니다.

çünkü çoğu kadın bu bağlantının farkında değil,

여성 대부분이 이 상관관계를 모르지만

Ki bu toplantıların çoğu da vasat kalırdı.

대부분은 무미건조하죠.

Bu kişilerin çoğu aynı tuhaf şeyden bahsetmiş.

그리고 많은 이들이 똑같이 이상한 것을 목격했어요.

çoğu insanın ödünü koparan şeyleri yaparken sakinim.

저는 대부분의 사람들이 두려워하는 일을 아무렇지 않게 합니다.

Ancak bunların çoğu bizlerin görebildiği olaylar değil.

하지만 우리는 이런 영향을 거의 인식하지 못합니다.

Çoğu insan ardışık çift sayılar olduğunu düşünür?

아마 대부분의 사람들은 연속된 짝수들이라고 생각할 겁니다.

Çoğu zaman dolunaya denk gelecek şekilde ürerler.

‎많은 경우에 개구리의 번식은 ‎보름달과 일치하죠

Okulların sıraları yoktu ve çocukların çoğu besinini

학교에는 책상도 없었고, 대부분의 학생들은

Çünkü okyanuslardaki plastik parçaların çoğu böyle görünmüyor.

왜냐하면 바다에 있는 대부분의 플라스틱 조각은 이렇게 생기지 않았기 때문입니다

Orangutanlar çoğu zaman palayla öldürülüyor veya benzinle yakılıyor.

오랑우탄은 대부분 칼에 찔리거나 산 채로 불에 타 죽습니다

Çoğu insanın boğulmasının sebebi nefes refleksine karşı koyamamaktır.

많은 사람이 호흡 반사 때문에 익사합니다

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

숲에서 큰 사냥감을 노리는 것보다 훨씬 나을 때가 많습니다

Ormanda büyük avlar peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

숲에서 큰 사냥감을 노리는 것보다 훨씬 나을 때가 많습니다

Ben çoğu kız ve kadının yapmayı öğrendiğini yaptım.

저는 많은 여성들이 배운대로 행동했습니다.

Ve çoğu insan daha önceki yılları özlemeye başladı,

그래서 많은 사람들은 수십 년 전을 그리워합니다.

Çoğu hayvan, şehirleri yiyecek bulmak için ziyaret eder.

‎동물들 대부분은 단지 ‎먹이를 찾으려고 도시에 옵니다

Ve çoğu zaman toprağın altında ne olduğunu bilmiyoruz.

우리들 대개는 땅밑에 뭐가 있는지 모르죠.

Çoğu zaman hızla uçuyor, sürünüyor ya da yüzüyor.

‎보통은 쏜살같이 움직이거나 ‎기어 다니고 헤엄치는데

Sonuç şu; ABD çoğu kez mültecileri sınır dışı edip

결과적으로 미국은 많은 난민을

Çoğu zaman yer altı suları terk edilmiş madenlerde toplanabilir

종종 버려진 광산에 지하수가 모이곤 하는데

Çoğu zaman geldiğiniz yolu işaretlemek de iyi bir fikirdir.

지나온 길을 표시하는 것도 좋은 생각입니다

Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.

낮의 더위를 피해 피난처로 갔던 동물들은 대부분 밤에 나올 겁니다

Çoğu insan matematikte tıkanıyor ya da ondan endişe duyuyor.

많은 사람들이 수학 문제를 풀 때 긴장해서 문제를 못푼다거나 불안하다고 합니다.

Bunlar yerel topluluklardan gelen, çoğu daha önce bizzat hapsedilmiş,

이들은 열정적이고 헌신적인 지역사회 출산의 옹호자들이죠.

Aynı zamanda onları ele veriyor. Çoğu av hüsranla sonlanıyor.

‎하지만 치타 역시 노출되죠 ‎사냥은 대부분 실패합니다

Gece daha da soğudukça... ...vücut işlevlerinin çoğu yavaşlayarak duruyor.

‎밤 기온이 떨어지면서 ‎개구리의 신체 기능 대부분이 ‎서서히 정지합니다

Çoğu fizikçi karanlık maddenin atom altı parçacıklara çok benzeyen

대부분의 물리학자들은 암흑물질이 입자라고 생각합니다.

İşsiz insanların pek çoğu, muhtemelen işsiz kalmaya devam edecek,

많은 실업자가 실직 상태를 유지할 것입니다.

Çoğu modern harita yapımcısı, boyutu veya şekli tamamen çarpıtan

현재 지도 제작가들은 직사각형이 아닌 지도를 씁니다.

Çoğu insan Samuel Pierpont Langley hakkında bir şey bilmiyor.

대부분의 사람들은 새뮤얼 피어폰트 랭글리를 잘 모릅니다.

Çoğu zaman mükemmelliği hedefleriz ancak hiçbir zaman bir şey yapmayız

우리는 자주, 완벽함을 추구하지만, 아무것도 끝내지 못합니다.

Ama çoğu insan 4, 12, 26'yı test etmeye korkar

하지만 대부분의 사람들은 4, 12, 26 테스트를 두려워합니다.

Ama çoğu genç maymun gibi daha öğreneceği çok şey var.

‎하지만 어린 원숭이들이 다 그렇듯 ‎배워야 할 것이 많죠

Normalde çoğu uzun kuyruklu makak bu saatte çoktan uyumuş olur.

‎이때쯤이면 ‎게잡이원숭이 대부분이 ‎곧 잠들 시간이죠

Çoğu insan ortaya çıkan yeni fikirlere bakar ve onları yargılar.

대부분의 사람들은 아이디어를 보고 판단합니다.

Çoğu zaman bu tarantulaları hareket ettirmenin yolu nazikçe üzerine doğru üflemektir.

대개 타란툴라를 움직이게 하는 좋은 방법은 바람을 살살 부는 겁니다

Kavurucu güneş, çoğu çöl hayvanının sadece gece dışarı çıkması anlamına gelir.

‎작열하는 태양으로 인해 ‎많은 사막 동물은 밤에만 나옵니다

Piyasaların çoğu için bile... O yüzden SONY'de çalışanlar projeyi bekmeye aldı

가격이 꽤 비싼 축에 들어갔었어. 그래서 SONY(소니)는 이 프로젝트를 접었지.

Venezüellalıların çoğu evet oyu verince yeni bir Ulusal Kurucu Meclis seçimi yapıldı

대부분의 베네수엘라 국민들이 찬성표를 던졌고 그들은 새로운 국가 구성 회의를 선출했습니다

Çoğu kurutucuda tiftiği tutmak için bir mekanizma bulunuyor, ancak çamaşır makinelerinde tipik olarak bir filtre yok.

대부분의 건조기에는 보풀 거름망이 있지만 일반적으로 세탁기에는 필터가 없습니다