Translation of "Izlemeyi" in Japanese

0.008 sec.

Examples of using "Izlemeyi" in a sentence and their japanese translations:

Televizyon izlemeyi severim.

- 私はテレビを見るのが好きだ。
- 私はテレビが好きだ。

Film izlemeyi severim.

- 私は映画を観るのが好きです。
- 映画を観るのが好きです。

TV izlemeyi seviyor.

彼はテレビを見るのが好きだ。

Basketbol izlemeyi severim.

- 私はバスケットボール観戦が大好きです。
- バスケの試合観るの、大好きなんだよ。

- Mary TV izlemeyi seviyor.
- Mary TV izlemeyi sever.

メアリーはテレビを見るのが好きだ。

Çocuklar TV izlemeyi sever.

子供はテレビを見るのが好きです。

Jakuzimde TV izlemeyi seviyorum.

泡風呂につかりながらテレビを見ることが好き。

O, TV izlemeyi sever.

彼はテレビを見るのが好きだ。

Futbol oyunlarını izlemeyi severim.

- 私はサッカー観戦が大好きです。
- サッカー観るの大好きなんだ。

Beyzbol oyunları izlemeyi severim.

私は野球の試合を見るのが好きだ。

Annem TV izlemeyi sevmez.

私の母はテレビを見るのが嫌いです。

Uçakların kalkışını izlemeyi severim.

僕は飛行機が離陸して行くのを見るのが好きだ。

Tom spor izlemeyi severdi.

トムはスポーツ観戦が大好きだった。

O filmi izlemeyi öneren sendin.

- その映画をみるように勧めたのはあなたよ。
- あの映画を勧めてくれたの、お前だったじゃん。

TV'de tenis maçları izlemeyi sever.

彼女はテレビでテニスの試合を見るのが大好きです。

Çoğu insan TV izlemeyi sever.

たいていの人はテレビを見るのが好きです。

Filmi onunla izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

彼女とその映画を見るのを楽しみにしています。

- Büyükannem televizyon izlemeyi seviyor.
- Anneannem televizyona bakmayı sever.
- Babaannem TV izlemeyi sever.

おばあちゃんはテレビを見るのがとても好きです。

- Annem TV izlemeyi sevmiyor.
- Annem TV izlemeyi sevmez.
- Annem televizyon izlemekten hoşlanmaz.

私の母はテレビを見るのが嫌いです。

Beyzbol oyunlarına gitmeyi ve izlemeyi seviyorum.

- 野球を見に行くのは好きです。
- 野球観戦に行くのが好きです。

Büyükannem TV izlemeyi gerçekten çok sever.

おばあちゃんはテレビを見るのがとても好きです。

O, televizyonda beyzbol oyunlarını izlemeyi sever.

彼はテレビで野球の試合を見るのが好きだ。

- Ben filmleri sevmiyorum.
- Film izlemeyi sevmiyorum.

- 私は映画が好きでない。
- 映画は好きじゃないんだ。

O, televizyonda beyzbol oyunları izlemeyi seviyor.

彼はテレビで野球の試合を見るのが好きだ。

Siz bu harika filmi izlemeyi kaçırmamalısınız.

- こんな素晴らしい映画を見逃してはいけませんよ。
- このすばらしい映画をあなたも見るべきだったのに。

Ailen her gün TV izlemeyi sever.

彼女のご家族は毎日テレビを見るのが大好きなんです。

Porno izlemeyi, iki temel nedenden dolayı bıraktım.

私がポルノを見るのをやめたのは 主に2つの理由からです

Kız kardeşin, TV'de sumo güreşi izlemeyi seviyor.

君の姉さんはテレビで相撲を見て楽しんでいるのですね。

Filmi izlemeyi kaçırdım. Sen onu izledin mi?

その映画を見そこなった。君は見たかい。

TV izlemeyi bir vakit kaybı olarak düşünüyorum.

私はテレビを見るのは時間の浪費だと考える。

TV izlemeyi bırakmanın zamanı geldi de geçti.

- もうテレビを見るのをやめるべき時間だ。
- あなたはもうテレビを見るのを止める時間だ。

Sporu hem izlemeyi hem de yapmayı severim.

スポーツは見るのもするのも好きです。

Senin dans etmeni izlemeyi dört gözle bekliyorum.

君のダンスを見られることを楽しみにしているよ。

Televizyon izlemeyi bırakmanın zamanı geldi de geçti bile.

- テレビを見るのを止めてもいい頃でしょう。
- テレビを見る時間は終わりだよ。

- Ben televizyonda futbol izlemekten hoşlanırım.
- TV'de futbol maçı izlemeyi seviyorum.

テレビでサッカーの試合を見るのは私にとって面白い。

İngilizce çalışıyor olmam gerek ama bir film izlemeyi tercih ederim.

英語を勉強しないとが映画を見たいと思う。