Translation of "Haftada" in Japanese

0.057 sec.

Examples of using "Haftada" in a sentence and their japanese translations:

haftada 60 saatten

週あたり60時間から

- Onlar haftada bir kez buluşurlar.
- Haftada bir buluşurlar.

彼らは週に1回会う。

haftada 15 saate düştü.

15時間未満になりました

Toplantılar haftada bir düzenlenir.

会議は一週間おきに行われる。

Bir haftada öğrenebileceğine şaşırırdın.

一週間でどれほどのことが学べるか、自分でもびっくりするはずだよ!

Bunu haftada bir kez duyuyorum.

最低 一週間に一回は言われます

Ben haftada bir kez yüzerim.

わたしは週に一度泳ぎます。

Sınıf haftada bir kez toplanır.

その授業は週一回あります。

Dergi haftada bir kez çıkar.

その雑誌は週に一回発行される。

Haftada bir kez burada buluşalım.

- 1週間に一度ここで集まりましょう。
- 週に一度ここに集まりましょう。

Bir haftada raporu bitirmek imkansız.

1週間でそのレポートを仕上げるなんて不可能だ。

Haftada bir kez onunla buluşurum.

私は週に一回彼女と会う。

O, haftada bir kez uğrar.

彼は1週間に1度やって来る。

Annesi haftada bir aerobik yapar.

彼女の母親はエアロビクスを週に一回行う。

Haftada iki kez dedemlere giderim.

私は週に2回、祖父母に会いに行く。

Bir haftada yedi gün vardır.

- 一週間は七日です。
- 1週間は、7日です。

Haftada iki kez televizyon izlerim.

私はテレビを週に二回見ます。

Haftada kaç kez banyo yaparsınız?

- 週に何回風呂に入りますか。
- 一週間に何回入浴しますか。
- 1週間に何回お風呂に入りますか。

Bir haftada kaç gün vardır?

一週間は何日ありますか。

Onu haftada bir kez yaparım.

週に1度それをするよ。

Haftada bir kez sinemaya gider.

- 彼女は毎週1回映画を見に行く。
- 彼女は週に一度映画を見に行く。

Ben haftada iki kez koşarım.

私は週に2回ジョギングをします。

Çöpümüz haftada üç kez toplanır.

私たちのゴミは週3回収集されます。

Haftada bir kez burada toplanırız.

私たちは週に1回ここに集まります。

Haftada kaç saat ders veriyorsun?

週に何時間教えてるの?

- Babası haftada iki kez orada yer.
- Babası orada haftada iki kez yer.

彼の父は1週間に2回そこで食べる。

- Haftada en az bir kere kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir kez kütüphaneye giderim.
- Haftada en az bir sefer kütüphaneye giderim.

私は少なくとも一週間に一回図書館に行きます。

Ve diğer üç haftada öğrencileri ödüllendiriyoruz.

残りの3週間は学生に報酬を与えています

ABD'nin her yerinde haftada dört kez

インディー団体の興行で 1週間に4回

Haftada dört kez Fransızca dersimiz var.

- 週に四回フランスの授業があります。
- 週に4回フランス語の授業がある。

Bir haftada beş İngilizce dersimiz var.

一週間に英語の授業が五回もある。

O program iki haftada bir yayınlanır.

その番組は1週間おきに放送される。

Babası ona haftada 2000 yen verir.

父親は彼に週に2000円を与えている。

O, haftada bir kez kitapçıya gider.

彼女は週に1度その書店に行く。

O haftada bir kez pazara gitti.

彼女は週に1回その市場へ行った。

Haftada bir kez, o, aerobiğe gider.

彼女は週に1回エアロビクスをやっている。

O bana haftada bir kez yazar.

彼は週に1回手紙をくれます。

En fazla, haftada 50 dolar kazanır.

彼は1週間にせいぜい50ドルかせぐだけだ。

Haftada 3 defa film izlemeye gider.

彼は1週間に3回も映画を見に行く。

O, haftada iki kez buraya gelir.

- 彼は1週間に2回ここに来る。
- 彼は週2回ここに来る。
- 彼は週2でここへ来る。
- 彼なら週に2回ここに来るよ。

Bir haftada üç kez tenis oynar.

- 彼は一週間に三回テニスをする。
- 彼は1週間に3回テニスをする。

Haftada iki kez anneannemi ziyaret ederim.

私は週に2回、祖母に会いに行く。

Hiromi haftada beş gün okula gider.

広美は週に5日学校に行く。

O, haftada bir kez hastaneye gider.

彼女は週に1回病院に行きます。

Haftada bir kez piyano dersleri alır.

彼女は1週間に1度、ピアノのレッスンを受けている。

Haftada üç kez Tom'la Fransızca çalışırım.

週3回、トムとフランス語の勉強をしてるんだ。

Saatim haftada üç dakika geri kalır.

私の時計は週に3分遅れる。

Onlar haftada bir kez et yerler.

彼らは週に一度肉を食べる。

O ders haftada bir kez gerçekleşir.

その授業は週一回あります。

Bir haftada 5 İngilizce dersim var.

私たちは週5回英語の授業がある。

Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.

- ゴミ収集は週に3回やっています。
- ごみは週3で集めに来る。

Bu yerel gazete, haftada bir yayınlanır

この地方新聞は週に1回発行される。

Haftada kaç defa süpermarkete alışverişe gidersin?

あなたは一週間に何回ぐらいスーパーへ買い物に行きますか。

Haftada kaç kez ders çalışmak istiyorsun?

週に何回勉強したいですか。

O, haftada bir kez ebeveynlerine yazar.

彼女は週に1度両親に手紙を出す。

Belli olmaz ama genellikle haftada üç kez.

状況しだいですね。でも、たいてい週に3回です。

Maria haftada bir kez piyano dersleri alır.

マリアは1週間に1度ピアノのレッスンを受ける。

O, haftada en az 1.000 dolar kazanır.

彼は1週間に少なくとも1、000ドルかせぐ。

En az haftada bir kez arabasını yıkar.

彼は少なくとも週に一度車を洗う。

Haftada kaç kez futbol takımı çalışma yapar?

週に何回そのサッカーチームは練習するんですか。

O, bir haftada ortalama 10 pound kazanır.

彼女は週平均10ポンド稼ぐ。

Annesine her zaman haftada bir mektup yazar.

彼女は毎週必ず母親に手紙を書く。

Ortalama olarak, haftada bir kez sinemaya giderim.

平均で一週間に一回は映画に行きます。

Haftada bir kez anne oğlunun odasını denetler.

週に一度、その母親は息子の部屋を点検する。

Bu kitap bir haftada okunulmayacak kadar zor.

この本は難しすぎて1週間では読めない。

Bu oda haftada 50 dolara kiraya veriliyor.

- この部屋は週50ドルで貸している。
- この部屋の家賃は週50ドルだ。

Bu fabrikanın üretim kapasitesi haftada 250 araçtır.

この工場は週に250台の車の生産能力がある。

Onların haftada üç kez İngilizce dersleri var.

彼らは週に3回英語の授業を受ける。

Haftada bir kez yemek pişirme dersleri alır.

彼女は週に一度料理の講習を受ける。

Tom haftada yaklaşık üç kez tıraş olur.

トムは大体週に3回しか、ヒゲをそらないんだよ。

Onu da bir ağacın kökünde haftada bir yapıyorlar.

排便は週に1度くらい 木の根元でします

19. yüzyılda Batılılar haftada 60 saatten fazla çalışıyordu.

19世紀には西洋人は 週に60時間以上働いていましたが

En azından haftada bir kez egzersiz yapmaya çalış.

週に一度でいいから運動しなさい。

New York'a bir haftada kaç sefer teklif edersiniz?

ニューヨーク行きは一週間に何便ありますか。

Haftada en az bir kez güzellik salonuna gider.

彼女は少なくとも週一回美容院へ行く。

Haftada bir kez, o, arkadaşları ile tenis oynar.

彼女は週に一度友人たちとテニスをします。

Biz haftada bir kez akşam yemeğini dışarıda yeriz.

私たちは週に一度外食する。

Kira için haftada 50 dolardan daha fazla ödeyemem.

私は家賃に週に50ドルしか払えない。

Haftada iki ya da üç kez kütüphaneye giderim.

- 私は一週間に2、3度図書館に行きます。
- 図書館には週に2・3回行きます。

Kız kardeşim haftada iki gün piyano dersleri alır.

- 私の妹は週に二回ピアノのレッスンを受ける。
- 妹は週2でピアノのレッスンを受けている。
- 姉は週に2回ピアノのレッスンを受けている。

Onlar bu kentte haftada kaç kez çöp topluyorlar?

この町では1週に何回ごみを集めますか。

Tom, haftada iki kez tepinme dansı dersleri alır.

トムはタップダンスのレッスンを週に2回受けているんだ。

O, haftada ortalama üç ya da dört kitap okur.

彼女は1週間に平均3、4冊の本を読む。

Yaşlı adamı haftada iki ya da üç kez gördüm.

私はその老人を、週に2.3回見かけた。

Fransızca çalışarak bir haftada en az üç saat geçiririm.

週に最低3時間はフランス語の勉強をしています。

Jim haftada en az üç kez koşmaya gittiğini söylüyor.

ジムは少なくとも週三度はジョギングをすると言っている。

Bu İngilizce roman, bir haftada okunacak kadar basit değil.

この英語の小説は、君が一週間で読めるほどやさしくない。

Ben Londra'da iken haftada en az bir kez oyunlara giderdim.

ロンドンでは少なくとも週に1度は芝居を見に行ったものです。

O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.

彼女は両親に少なくとも1週間に1度手紙をかきました。

Haftada üç saat çalışmak, bir dil öğrenmek için yeterli olmaz.

週に3時間の勉強では1つの言語をしっかり覚えるのに十分ではないだろう。

Benim Japon şiltemi haftada en az iki kez havalandırmaya çalışırım.

少なくとも週に2回は布団を干します。

Peter Abd'deki anne babasıyla haftada en az bir kez telefonda konuşur.

ピーターは少なくとも週に一度はアメリカの両親に電話している。

Nereye seyahat edersen et, haftada bir kez beni arayacağından emin ol.

どこを旅行していようとも、週に1度は必ず電話をください。

- Ben bir hafta içinde bunu yapabilirim.
- Ben bunu bir haftada yapabilirim.

1週間でそれをすることはできる。

Ben bugünden itibaren sana bir haftada geri ödeyeceğim, yani, 21 Temmuzda.

来週の今日、すなわち7月21日に君に返済いたします。

Bir spor salonunda haftada iki ya da üç kez egzersiz yaparım.

私は週に2、3回、ジムで運動している。

Tom portakalı sever ve haftada üç ya da dört tane yer.

トムはオレンジが好きで、週に3個か4個くらい食べる。