Translation of "Yaşa" in Italian

0.005 sec.

Examples of using "Yaşa" in a sentence and their italian translations:

Yaşa.

- Vivi.
- Viva.
- Vivete.

Yaşa!

- Vivi.
- Viva.
- Vivete.

Çok yaşa!

Salute!

Hayatını yaşa!

- Vivi la tua vita!
- Viva la sua vita!

- Kralımız çok yaşa!
- Kralım çok yaşa!

- Lunga vita al Re!
- Lunga vita al re!

- İmparator çok yaşa!
- Çok yaşa imparator!

Lunga vita all'Imperatore!

Yaşa ve yaşat.

Vivi e lascia vivere.

Çok yaşa kaos!

Viva il caos!

İmparator çok yaşa!

Lunga vita all'imperatore!

Kraliçe çok yaşa!

Lunga vita alla Regina!

Yaşa ve öğren.

Si vive e impara.

Kralım çok yaşa.

Lunga vita al re.

Çok yaşa Sovyetler Birliği!

Lunga vita all'Unione Sovietica!

Kızım evlenebilecek yaşa geldi.

Mia figlia ha raggiunto un'età da matrimonio.

Çok yaşa Tatoeba Projesi!

Lunga vita al Progetto Tatoeba!

Güçlü yaşa, tak onu, devam.

Live strong, mettilo lì, vai.

Olgun bir yaşa kadar yaşadı.

- Visse fino a una tarda età.
- Lui visse fino a una tarda età.

- Selam, Sezar!
- Sezar, çok yaşa!

Ave Cesare!

- Geçmişi unut, şu anı yaşa, geleceği düşün.
- Geçmişi unut, şimdide yaşa, geleceği düşün.

Dimentica il passato, vivi il presente, pensa al futuro.

- Yaşa ve öğren.
- Yaşayın ve öğrenin.

- Vivi e impara.
- Viva e impari.
- Vivete e imparate.

- Çok yaşa Farsça!
- Yaşasın Fars dili!

- Lunga vita alla lingua persiana!
- Lunga vita al persiano!

Ben senin yaşının iki katı yaşa sahibim.

- Ho il doppio della tua età.
- Io ho il doppio della tua età.
- Ho il doppio della sua età.
- Io ho il doppio della sua età.
- Ho il doppio della vostra età.
- Io ho il doppio della vostra età.

Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım.

Immagino di avere raggiunto l'età in cui devo dispensare consigli ai miei subalterni.

Sonsuza kadar yaşayacakmışsın gibi hayal et. Bugün ölecekmişsin gibi yaşa.

Sogna come se dovessi vivere per sempre. Vivi come se dovessi morire oggi.

Sadece bir tane hayatın var. Onu mutlu ve başarılı bir şekilde yaşa.

Si ha una sola vita. Vivetela felicemente e con successo.

Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.

Quindi devono percorrere una strada piuttosto difficile. Ma questa è la loro strategia, vivi veloce e muori giovane.