Translation of "Bağladı" in German

0.007 sec.

Examples of using "Bağladı" in a sentence and their german translations:

O ayakkabılarını bağladı.

Sie schnürte sich die Schuhe.

Tom ayakkabılarını bağladı.

Tom band seine Schuhe zu.

Tom ipi uçurtmaya bağladı.

Tom befestigte die Schnur am Drachen.

Adam iki kabloyu bağladı.

Der Mann verband zwei Drähte miteinander.

Başarısızlığını kötü şansa bağladı.

Sie machte für ihren Misserfolg Pech verantwortlich.

Başarısını iyi şansa bağladı.

Sie schrieb ihren Erfolg glücklichen Umständen zu.

O ona gönül bağladı.

Er hat sich total in sie verknallt.

Tom emniyet kemerini bağladı.

Tom schnallte sich an.

Tom ayakkabı bağlarını bağladı.

Tom band sich die Schnürsenkel zu.

O, başarısızlığını hastalığına bağladı.

Sie hat ihr Scheitern ihrer Krankheit zugeschrieben.

O onu sandalyeye bağladı.

Sie fesselte ihn an den Stuhl.

Tom atları direğe bağladı.

Tom band die Pferde an den Pfosten.

Tom atını tahtaya bağladı.

Tom band sein Pferd an einem Holzpfosten fest.

Ali olayı kadere bağladı.

Ali schrieb den Vorfall dem Schicksal zu.

Tom sınavdaki başarısızlığını hastalığa bağladı.

Dass er bei der Prüfung durchgefallen war, schob Tom auf die Krankheit.

O, köpeği bir ağaca bağladı.

Er band den Hund an einem Baum an.

Tom belinin çevresine kazağını bağladı.

Tom band sich den Pullover um die Taille.

Çocuk hırsızları Tom'un gözünü bağladı.

Die Entführer verbanden Tom die Augen.

O, atın yükünü iple bağladı.

Er schnürte die Last des Pferdes mit einem Seil fest.

Mary, Tom'un ayakkabılarını birlikte bağladı.

Maria band Toms Schuhe zusammen.

Tom kanoyu arabasının üstüne bağladı.

Tom schnallte das Kanu oben auf seinem Auto fest.

Tom köpeğini bir ağaca bağladı.

- Tom band seinen Hund an einen Baum.
- Tom band seinen Hund an einem Baume fest.

Tom başarısını Mary'nin yardımına bağladı.

Tom schrieb seinen Erfolg Marys Hilfe zu.

Tom balonu Mary'nin bileğine bağladı.

Tom band Maria den Ballon ans Handgelenk.

Tom köpeği bir ağaca bağladı.

Tom band den Hund an einem Baum an.

Hırsız ellerimi bir iple arkamdan bağladı.

Der Dieb hat mir mit einem Seil die Hände hinter dem Rücken zusammengebunden.

Mary kazağını çıkardı ve beline bağladı.

Maria zog ihren Pulli aus und band ihn sich um die Taille.

O demetlerin içine ince dallar bağladı.

Er band die Zweige zu Bündeln zusammen.

Tom atın boynuna bir ip bağladı.

Tom schlang ein Seil um den Hals des Pferdes.

Saçını taradı ve bir kurdele ile bağladı.

Sie kämmte ihr Haar und band es mit einem Band zusammen.

Kazadan sonra, onlar onu bir sürü makinelere bağladı.

Nach dem Unfall wurde er an eine ganze Reihe Maschinen angeschlossen.

Onlar çocuklarla ilgili düşük ölüm oranını tıbbın ilerlemesine bağladı.

Sie führten die niedrige Kindersterblichkeitsrate auf den Fortschritt in der Medizin zurück.

Tom TV'yi evin önceki sahibinin çatıya monte ettiği antene bağladı.

Tom schloss den Fernseher an die Antenne an, welche der vorherige Besitzer seines Hauses auf dem Dach montiert hatte.

Mary beline bir önlük bağladı ve daha sonra hindiyi fırından çıkardı.

Maria band sich eine Schürze um die Taille und nahm den Truthahn aus dem Ofen.

Askerler onu tutukladı, gözlerini bağladı, sonra onu araçlarının arkasına götürdüler ve askerlerden biri onun dizine nişan aldı ve onu vurdu. Bu sahne filme çekildi ve dünyanın her yerinden milyonlarca insan bunu gördü.

Die Soldaten nahmen ihn gefangen und verbanden ihm die Augen; dann brachten sie ihn hinter ihr Fahrzeug, und einer der Soldaten zielte auf sein Bein und schoss. Diese Szene wurde gefilmt, und Millionen von Menschen auf der ganzen Welt haben sie gesehen.