Translation of "Hayır" in Finnish

0.008 sec.

Examples of using "Hayır" in a sentence and their finnish translations:

Hayır, hayır. İnsanlığın

Ei. Ihmiset tarvitsevat -

Hayır! Tom! Hayır!

Eiii! Tom! Eii!

Hayır.

Ei.

Hayır!

Ei!

- Hayır diyemedim.
- Hayır diyemezdim.

En voinut sanoa ei.

Hayır, Sam!

Ismo, ei!

Oh hayır!

Voi ei!

Hayır, teşekkürler.

Ei kiitos.

Hayır diyemezsin.

Et voi sanoa ei.

Hayır dedim.

Sanoin ei.

Hayır derdim.

Minä olisin sanonut ei.

Hayır, baba!

- Ei, isi!
- Ei, iskä!

Oh, hayır!

Voi ei!

"Bana yardım et." "Hayır." "Bana yardım et." "Hayır." "Beni kurtar!" "Hayır."

"Avusta minua." "En." "Auta minua." "En." "Pelasta minut!" "En."

Hayır, bu olmayacak.

Tämä ei onnistu.

Babam hayır dedi.

Mun iskä sanoi ei.

Hayır, hepsi bu.

Ei, siinä kaikki.

Hayır, onu yapmayacağım.

Ei, en halua tehdä sitä.

Hayır, ben İngilizim.

- Ei, minä olen englantilainen.
- En, minä olen englantilainen.
- En ole, vaan englantilainen.
- En, olen englantilainen.

Hayır demek istedim.

Halusin sanoa ei.

Hayır, ben istemiyorum.

Ei, en halua.

Hayır teşekkürler, hamileyim.

Ei kiitos. Olen raskaana.

Ya hayır derse?

Mitä jos hän sanoo ei?

Hayır, gördüm. Doğru!

Ei, minä näin sen. Se on totta.

Sana hayır demeliyim.

Minun täytyy sanoa ei sinulle.

Tom hayır diyebilir.

Tom voisi sanoa ei.

O, hayır mıydı?

Tarkoittiko se ei?

Hayır, normal değil.

Ei, se ei ole tavallista.

Tom hayır dedi.

Tom sanoi ei.

İlaçlara hayır deyiniz.

- Sano ei huumeille.
- Sano ei lääkkeille.

- Tom hayır diyecek diye korkuyorum.
- Korkarım Tom hayır diyecek.

- Pelkään, että Tom kieltäytyy.
- Pelkään, että Tom sanoo ei.

- "Fransızca biliyor musun?" "Hayır."
- "Fransızca konuşuyor musun?" "Hayır, konuşmuyorum."

"Puhutko ranskaa?" "En puhu."

Hayır, hiçbir şey yok.

Ei mitään.

Hayır, bir şey yok.

Ei mitään.

Oh hayır! Cüzdanımı unuttum.

Voi ei! Mä unohdin mun lompakon!

Hayır, ben bir İngilizim.

- Ei, minä olen englantilainen.
- En, minä olen englantilainen.

Oh hayır, haplarımı unuttum!

Voi ei, unohdin lääkkeeni!

Tom'a hayır demek zor.

On vaikeaa sanoa ei Tomille.

Hayır, hiçbir şey söyleme!

Ei, älä sano mitään!

Tom'un hayır demesi zordu.

Tomin oli vaikea sanoa ”ei”.

Hayır. Onlar çok küçükler.

- Ei. Ne ovat liian pienet.
- Ei. Ne ovat liian pieniä.

Hayır, ben değilim; sensin!

Enkä ole. Itse olet.

Hayır teşekkürler, ben hamileyim.

Ei kiitos. Olen raskaana.

Peki ya hayır derse?

Mitä jos hän sanoo ei?

Üzgünüm ama cevabım hayır.

Olen pahoillani, mutta vastaus on ei.

Hayır, o bende yok.

Ei, minulla ei ole sitä.

Hayır, gökyüzü başımıza düşmez.

Ei, taivas ei putoa päähämme.

Hayır, bu doğru değil.

Ei, tuo ei ole totta.

"Matematik eğlenceli." "Hayır, değil."

”Matikka on hauskaa.” ”Eikä ole.”

Ama bundan... Pek hayır yok.

Tästä ei tullut saalista.

-Ama onların kurallarına uyuyorsunuz. -Hayır.

-Seuraatte silti heidän sääntöjään. -Emme.

Bir ülke olacağını sanmayın. Hayır.

johon tullaan käyttämään huumeita.

Tom cevabın hayır olduğunu düşünüyor.

Tomin mielestä vastaus on ei.

"Yorgun musun?" "Hayır, hiç değil."

”Oletko väsynyt?” ”En yhtään.”

Hayır yapamam. O çok büyük!

En minä pysty. Se on liian iso!

Hayır için insanlara bağış yaptırtamayız.

Emme voi pakottaa ihmisiä lahjoittamaan hyväntekeväisyyteen.

"Daha fazla kahve?" "Hayır teşekkürler."

”Lisää kahvia?” ”Ei kiitos.”

Hayır, biz hiçbir şey getirmedik.

Ei, me emme tuoneet mitään.

Hayır teşekkürler. Artık pasta istemiyorum.

Ei kiitos. En halua enempää kakkua.

Hayır. Ben nakit ödemek istiyorum.

Ei. Minä haluan maksaa käteisellä.

Az önce Tom'a hayır diyemedim.

En vain voinut sanoa ei Tomille.

Tom'a hayır demek kolay değil.

Tomille on vaikeaa sanoa ei.

Oh hayır! Pasaportumu kaybetmiş olabilirim.

Apua, mä oon saattanu hävittää mun passin.

"Hayır"ın hangi kısmını anlamıyorsun?

Mitä kohtaa sinä et ymmärrä sanasta ”ei”?

"Vejetaryen misin?" - "Hayır, peki sen?"

"Oletko vegetariaani?" - "En, oletko sinä?"

"Çoraplarını ödünç alabilir miyim?" "Hayır."

"Voinko lainata sukkiasi?" "Et voi."

Hayır, bu asla olmazdı. Hayır. Asla o kadar param olmazdı, çoktan harcamış olurdum.

Minulla ei voisi olla sellaista summaa. Se ei olisi mahdollista. Tuhlaisin rahat ennen sitä.

Hayır. IMF ile hiçbir hesabımız yok.

Ilman Kansainvälisen valuuttarahaston apua...

“Yılanlardan hoşlanır mısın?” “Tabii ki hayır.”

”Pidätkö käärmeistä?” ”En tietenkään pidä!”

"Laptopumu banyoda kullanabilir miyim?" "Hayır, kullanamazsın."

”Voinko käyttää läppäriäni kylvyssä?” ”Et voi.”

Hayır, adamım, bu esrar birinci sınıftır.

Hei jätkä, tää kama on vitun priimaa.

O bir bardak liköre hayır demeyecek.

Hän ei kieltäydy liköörilasillisesta.

"Benimle dalga mı geçiyorsun?" "Hayır, geçmiyorum."

"Pilkkaatko minua?" "En."

Tom hayır kurumuna çok para verdi.

Tomi on antanut valtavan määrän rahaa hyväntekeväisyyteen.

Hayır, bir şey söyleme! Tom'un bilmesini istemiyorum.

Ei, älä sano mitään! En halua, että Tom saa tietää.

"Onunla evleneceğim." "Hayır evlenmeyeceksin" dedi onun babası.

"Menen hänen kanssaan naimisiin." "Et mene," sanoi hänen isänsä.

Bu bir evet mi yoksa hayır mı?

Tarkoittaako tuo kyllä vai ei?

"Kim kaptan?" "Tom." "Oh hayır, başımız belada."

”Kuka on kapteenina?” ”Tom.” ”Voi ei, olemme pulassa.”

Hayır, oraya ulaşamıyorum. Belki bir dahaki sefer ulaşabilirim.

En yletä siihen. Pääsen sinne seuraavalla kerralla.

"Bir fincan daha kahve içer misiniz?" "Hayır, teşekkürler."

”Ottaisitko toisen kupin kahvia?” ”Ei kiitos.”

Hayır, benim adım Maria değildir. Benim adım Teresa'dır.

Ei, nimeni ei ole Maria. Nimeni on Theresa.

Hayır, ben astım hastası değilim. Ben şehvetten inliyorum!

Ei, en minä kärsi astmasta. Ynisen halusta.

"Baban meşgul mü?" "Hayır onun meşgul olduğunu sanmıyorum."

- ”Onko isälläsi kiireitä?” ”En usko että on.”
- ”Onko isälläsi kiire?” ”Enpä usko, että on.”

- "Tom ve Mary çıkıyorlar mı?" "Hayır, onlar sadece iyi arkadaşlar."
- "Tom ve Mary çıkıyorlar mı?" " Hayır, sadece iyi arkadaşlar."

”Seurustelevatko Tom ja Mari?” ”Ei, he ovat vain hyviä ystäviä.”

Bunda ne kadar ışık kaldığı konusunda endişeliyim. Hayır, olamaz.

Olen huolissani siitä, kuinka kauan se palaa enää. Ei.

"Biraz daha kahve alır mıydınız?" "Hayır, teşekkürler. Yeterince içtim."

”Haluatko vähän lisää kahvia?” ”Ei kiitos. Join jo tarpeeksi.”

"Merhaba, bu Mary mi?" "Hayır, Tom. Mary merhaba diyor."

”Moi, onko siellä Mari?” ”Ei vaan Tom. Mari sanoo hei.”

"Kız arkadaşın yok mu?" "Hayır" "Peki ya erkek arkadaşın?"

”Eikö sinulla ole tyttöystävää?” ”Ei.” ”No entä sitten poikaystävää?”

"Tom senin erkek arkadaşın mı?" "Hayır sadece bir arkadaş."

”Onko Tom poikaystäväsi?” ”Ei, hän on pelkkä ystäväni.”

"Tom'u uzun zamandır tanıyor musun?" "Hayır, daha yeni tanıştım."

"Oletko tuntenut Tomin pitkän aikaa?" "En, tapasin hänet vasta hiljattain."

Sadece cevabın "evet" ya da "hayır" olabileceği sorular sor.

- Esitä vain kysymyksiä, joihin voi vastata joko kyllä tai ei.
- Kysy vain kysymyksiä, joihin voi vastata joko kyllä tai ei.

"Bill hakkında bir şey biliyor musun?" "Hayır, ne oldu ona?"

"Tiedätkö mitään Billistä?" "En, mitä hänelle on sattunut?"

"Tatlım, yatağa gel." "Hayır, henüz değil. Hala Tatoeba'daki bazı cümleleri çevirmek zorundayım."

”Kulta, tule sänkyyn.” ”Ei vielä. Minun täytyy vielä kääntää pari lausetta Tatoebassa.”

Hayır, bir havuç ondan sonra bir ünlem işareti gerektirecek kadar önemli değildir.

Ei, porkkana ei ole tarpeeksi tärkeä, jotta se vaatisi huutomerkin peräänsä.