Translation of "Sakalı" in English

0.010 sec.

Examples of using "Sakalı" in a sentence and their english translations:

- Onun bir sakalı var.
- Sakalı var.

He has a beard.

Tom'un sakalı gür.

Tom has a thick beard.

Tom'un sakalı var.

Tom has a beard.

- Onun bir keçi sakalı var.
- Onun bir top sakalı var.
- Onun bir çene sakalı var.

He has a goatee.

Tom'un şimdi sakalı var.

- Tom has a beard now.
- Tom now has a beard.

Tom'un sakalı var mı?

Does Tom have a beard?

Keçilerin bile sakalı var.

Even goats have beards.

Tom'un tam sakalı var.

Tom has a full beard.

Tom'un keçi sakalı var.

Tom has a goatee.

Kolejdeyken Tom'un sakalı vardı.

Tom had a beard when he was in college.

Erkeklerde sakalı sever misin?

Do you like facial hair on men?

Tom'un kirli sakalı vardı.

Tom had a five o'clock shadow.

Oğlumun siyah bir sakalı var.

My son has a black beard.

Tom'un sakalı olmadığını söylediğini sandım.

- I thought you said Tom had no facial hair.
- I thought that you said Tom had no facial hair.
- I thought that you said that Tom had no facial hair.

Babamın kırmızı bir sakalı var.

My father has a red beard.

Onun gür bir sakalı var.

He's got a thick beard.

Onun tam bir sakalı var.

He has a full beard.

Tom'un inanılmaz bir sakalı var.

Tom has an amazing beard.

Tom'un düzensiz bir sakalı var.

Tom has a scraggly beard.

Kaç tane arkadaşının sakalı var?

How many of your friends have beards?

Onun sakalı kalın ve kırmızıydı.

His beard was thick and red.

Tom'un uzun bir sakalı var.

Tom has a long beard.

Tom ve John'un sakalı var.

Tom and John have beards.

- Genç olmasına rağmen beyaz bir sakalı var.
- Genç olmasına rağmen sakalı beyaz.

Although he's young, he has a grey beard.

Yaşlı adamın uzun gri sakalı var.

An old man has a long gray beard.

Tom'un John'unkinden daha uzun sakalı var.

Tom has a longer beard than John does.

Tom'u son kez gördüğümde sakalı vardı.

The last time I saw Tom, he had a beard.

Onun çok yoğun bir sakalı var.

He has a very dense beard.

Tom'un güzel görünen bir sakalı var.

Tom has a nice-looking beard.

Tom'un sakalı ile ilgili ne düşünüyorsun?

What do you think of Tom's beard?

Yaşlı adamın sakalı uzun ve inceydi.

The old man's beard was long and thin.

Tom'un çok uzun bir sakalı var.

Tom has a very long beard.

Tom'un yüzünde bir haftalık sakalı vardı.

Tom had a week's worth of beard on his face.

Tom hâlâ bir sakalı var mı?

Does Tom still have a beard?

Sakalı onu on sene daha yaşlı gösteriyordu.

His beard made him look older by ten years.

Ne Tom'un ne de John'un sakalı var.

Neither Tom nor John has a beard.

Tom'un John'dan daha uzun bir sakalı var.

Tom has a longer beard than John.

Onun sıska bir sakalı bozuk bir bacağı var.

He has a scraggly beard and a bum leg.

Hem Tom'un hem de John'un sakalı var mı?

- Do both Tom and John have beards?
- Do Tom and John both have beards?

Sakalı var ve bu yüzden tıraş olmaya ihtiyaç duymaz.

He has a beard, and therefore he doesn't need to shave.

Bir filozofun uzun, beyaz bir sakalı yoksa ben ona güvenmem.

If a philosopher doesn't have a long, white beard, I don't trust him.