Translation of "Okyanusu" in English

Okyanusu temizlemek

The very last thing we need to do

Okyanusu seviyorum.

I love the ocean.

- Okyanusu buradan görebiliyorum.
- Buradan okyanusu görebiliyorum.

I can see the ocean from here.

Güney Okyanusu: Tamam.

Southern Ocean: check.

Buradan okyanusu koklayabilirsin.

You can smell the ocean from here.

Biz okyanusu dinledik.

We listened to the ocean.

Tom okyanusu seviyor.

Tom likes the ocean.

Okyanusu buradan duyabiliriz.

- We can hear the ocean from here.
- The sea can be heard from here.

Okyanusu görmek istiyorum.

I want to see the ocean.

Oşinograflar okyanusu inceler.

Oceanographers study the ocean.

Tom okyanusu aştı.

Tom sailed across the ocean.

Antarktika Okyanusu dünyanın en güvenilmez okyanusu olarak düşünülür.

The Southern Ocean is considered the world's most treacherous ocean.

- Atlantik Okyanusu çok büyüktür.
- Atlas Okyanusu çok büyüktür.

The Atlantic Ocean is very big.

Atlantik okyanusu sirkülasyonu yavaşlıyor.

The Atlantic ocean circulation is slowing.

Kanalizasyon çoğunlukla okyanusu kirletir.

Sewage often pollutes the ocean.

Uçağımız Pasifik okyanusu üzerinde uçuyordu.

Our plane was flying over the Pacific Ocean.

Tekne Pasifik Okyanusu açıklarında gitti.

The boat sailed across the Pacific Ocean.

Pasifik dünyanın en büyük okyanusu.

The Pacific is the largest ocean in the world.

Pasifik Okyanusu beş okyanustan biridir.

The Pacific Ocean is one of the five oceans.

Okyanusu hiç görmemiş birini tanıyorum.

I know someone who has never seen the ocean.

Atlas Okyanusu Amerika'yı Avrupa'dan ayırır.

The Atlantic Ocean separates America from Europe.

Tom beş günde okyanusu geçti.

Tom sailed across the ocean in five days.

Ben de okyanusu görmek istiyorum.

I also want to see the ocean.

Fransa'nın batısında Atlantik Okyanusu vardır.

To the west of France is the Atlantic Ocean.

Okyanusu öv ama karada kal.

Glorify the ocean, but stay on the ground.

Kuyudaki bir kurbağa okyanusu bilmez.

A frog in a well doesn't know the ocean.

Gemi ile okyanusu geçmek çok güzel.

It is very pleasant to cross the ocean by ship.

Amerika'ya gitmek için okyanusu geçmen gerek.

You have to cross the ocean to get to America.

Atlas Okyanusu Büyük Okyanus'tan daha tuzludur.

The Atlantic Ocean is saltier than the Pacific Ocean.

Atlantik Okyanusu, Fransa'yı Amerika Birleşik Devletlerinden ayırır.

The Atlantic Ocean divides France from the United States.

Brezilya on tane ülke ve Atlantik Okyanusu ile çevrilidir.

Brazil is surrounded by ten countries and the Atlantic Ocean.

Sırf gülümsemeni tekrar görmek için okyanusu boydan boya yüzerdim.

I would swim through the ocean just to see your smile again.

O, Pasifik Okyanusu boyunca yelkenli ile gitme girişiminde başarısız oldu.

He failed in the attempt to sail across the Pacific Ocean.

Tom okyanusu görebilip göremeyeceğini anlamak için yakındaki bir ağaca tırmandı.

Tom climbed a nearby tree to see if he could see the ocean.

Bu büyük parçalar okyanusu kirleten plastiğin büyük bir miktarını oluştursalar da...

Although these large pieces of plastic contribute the most to the overall mass of plastic polluting oceans,

Ailemin evi birinin oradan doğuda dağları ve kuzeyde okyanusu görebileceği yüksek bir tepede yer almaktadır.

My parents' house is located high on a hill from which one can see the mountains in the east and the ocean in the north.