Translation of "Kurmaya" in English

0.027 sec.

Examples of using "Kurmaya" in a sentence and their english translations:

Tom'la irtibat kurmaya çalışıyoruz.

We've been trying to contact Tom.

Tom'la temas kurmaya çalışıyordum.

I was trying to get in touch with Tom.

Tom'la temas kurmaya çalışacağım.

I'll try to get in touch with Tom.

Tom'la temas kurmaya çalıştım.

I've tried to contact Tom.

Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.

They're attempting to contact her.

Tom'la irtibat kurmaya çalışacağım.

I'll try to contact Tom.

Onlarla irtibat kurmaya çalıştım.

I've tried to contact them.

Onunla kontak kurmaya çalıştım.

I've tried to contact him.

Masayı kurmaya yardım etmelisin.

You must help set the table.

- Tom ile bağlantı kurmaya çalıştım.
- Tom ile temas kurmaya çalışıyordum.

I tried to contact Tom.

İnsanlarla bağ kurmaya ihtiyaç duyarız.

We crave human connection.

Adam kendi antenini kurmaya çalıştı.

The man tried to install his own antenna.

Şimdi Tom'la temas kurmaya çalışacağım.

I'll try and contact Tom now.

Tom'la tekrar temas kurmaya çalışalım.

Let's try to contact Tom again.

Şimdi onunla temas kurmaya çalışacağım.

I'll try and contact him now.

Tom seninle temas kurmaya çalışıyor.

Tom is trying to contact you.

Ben seninle bağlantı kurmaya çalıştım.

I've tried to contact you.

Onlarla iletişim kurmaya çalışmak zorundayız.

We have to try to communicate with them.

Bize tuzak kurmaya çalıştığınızı biliyorum.

I know that you're trying to set us up.

Bize tuzak kurmaya mı çalışıyorsun?

Are you trying to set us up?

Fadıl, Leyla'yla yuva kurmaya hazırdı.

Fadil was ready to settle down with Layla.

Leyla cinsel ilişki kurmaya başladı.

Layla started having sexual encounters.

İşçiler bir sendika kurmaya çalıştı.

The workers tried to form a union.

Tom hakkında hayal kurmaya devam ediyorum.

I keep dreaming about Tom.

Önümüzdeki hafta Tom kamp kurmaya gidecek.

Tom is going camping next weekend.

Dan Linda'nın ailesiyle irtibat kurmaya çalıştı.

Dan tried to contact Linda's family.

Bütün hafta seninle irtibat kurmaya çalışıyoruz.

We've been trying to contact you all week.

Tom Mary ile temas kurmaya çalıştı.

- Tom tried to contact Mary.
- Tom tried to get in touch with Mary.

Tom günlerdir seninle irtibat kurmaya çalışıyor.

Tom has been trying to contact you for days.

Senin hakkında hayal kurmaya devam ediyorum.

I keep dreaming about you.

Onlar hakkında hayal kurmaya devam ediyorum.

I keep dreaming about them.

Onun hakkında hayal kurmaya devam ediyorum.

I keep dreaming about him.

Çocuklarınızla iletişim kurmaya devam ediyor musunuz?

Do you keep in touch with your kids?

Sami, Leyla ile bağlantı kurmaya çalıştı.

Sami tried to contact Layla.

Sami, Leyla ile dostluk kurmaya çalıştı.

Sami tried to form a friendship with Layla.

Daha sonra, bazı ilişkiler kurmaya hazır olmalısınız.

Next, you have to get prepared to build some relationships.

Tom bütün sabahdır seninle bağlantı kurmaya çalışıyor.

Tom has been trying to contact you all morning.

- Polise ulaşmaya çalıştım.
- Polisle bağlantı kurmaya çalıştım.

I tried to get in touch with the police.

Onlar yeni bir siyasi parti kurmaya çalışıyorlar.

- They are trying to organize a new political party.
- They're trying to organize a new political party.

Onun kız kardeşi ile irtibat kurmaya çalışıyorum.

I'm trying to contact his sister.

Üzgünüz, iletişim kurmaya çalıştığınız kişi mevcut değil.

We are sorry, the person you are trying to contact is not available.

Leyla ve Sami bir aile kurmaya çalıştılar.

Layla and Sami tried to raise a family.

Sami, FBI ile temas kurmaya karar verdi.

Sami decided to contact the FBI.

Lise sınıf arkadaşlarınla irtibat kurmaya devam ediyor musun?

Do you keep in contact with your high school classmates?

Nehrin kenarında yeni bir endüstri bölgesi kurmaya başladılar.

They began to develop a new industrial site near the river.

Soyları tükenmekte olan hayvan popülasyonlarını yeniden kurmaya çalışıyorlar.

They're trying to re-establish the population of endangered animals.

Yalnızca basit bir şaka yaparak beynimiz bağlantı kurmaya başlar

Just by making a simple joke, our brain starts making connections,

üç aşağı beş yukarı modern bir devlet yaratmaya, kurmaya koyulmuşlardı.

was that they set about, pretty much, creating a new state.

Üniversite Yönetimi, New York'ta bir şube kampüs kurmaya karar verdi.

The University Administration decided to set up a branch campus in New York.

- Diğer gemiyle iletişim kurmayı denedik.
- Diğer gemiyle irtibat kurmaya çalıştık.

We tried to contact the other ship.

Tom yeni bir araba alma hakkında hayal kurmaya devam ediyor.

Tom keeps dreaming about buying a new car.

- Ben onunla temas etmeye çalıştım.
- Ben onunla bağlantı kurmaya çalıştım.

I've tried to contact her.

Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim.

Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.

Düşman ele geçirdiği bölgede kukla bir garnizon devlet kurmaya çalışıyor.

The enemy is trying to establish a puppet garrison state in the territory they occupied.

- Sami, Leyla ile temas kurmaya çalışıyordu.
- Sami, Leyla ile bağlantıya geçmeye çalışıyordu.
- Sami, Leyla ile bağlantı kurmaya çalışıyordu.
- Sami, Leyla ile temasa geçmeye çalışıyordu.
- Sami, Leyla ile iletişime geçmeye çalışıyordu.
- Sami, Leyla ile iletişim kurmaya çalışıyordu.

Sami was trying to get in contact with Layla.

Herkesin menfaatlerinin korunması için sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.

Everyone has the right to form and to join trade unions for the protection of his interests.

Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.

Pamela must have been at home when I tried to get in touch with her, but she didn't answer the telephone.

O güzel küçük sesiyle iletişim kurmaya çalışıyor. Sadece onu dinlemen gerekiyor.

He's trying to communicate with his beautiful little voice. You just need to listen.

- Sami hayatını yeniden inşa etmeye çalışıyordu.
- Sami yaşamını yeniden kurmaya çalışıyordu.

Sami was trying to rebuild his life.

Ordusunun kışı geçirebileceği ve yağmasının şımarıklığını yapabileceği yeni bir üs kurmaya ihtiyacı vardı.

He needed to establish a base where his army could winter and enjoy the spoils of its’ raiding.

Neden İngilizce dilinde iletişim kurmaya devam ederken Esperanto'nun bir lingua franca olmasını istiyorsun?

Why do you want Esperanto to become a lingua franca while you continue to communicate in English?

Vlad yeni başkentinden tüm Eflak'ı birleştirip tek bir krallık altında yönetme fantezisi kurmaya başlar

From his new capital Vlad hopes to unite all Wallachians into one kingdom and, confident

- Biraz sonra, Tom, Mary adındaki genç bir kadınla tanıştı. Onlar aile kurmaya karar verdiler ve evlendiler.
- Birkaç zaman sonra; Tom, Mary adında genç bir kadınla tanıştı. Onlar evlendi ve bir aile kurmaya karar verdiler.

Soon after, Tom met a young woman named Mary. They married and decided to start a family.