Translation of "Kemikleri" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kemikleri" in a sentence and their english translations:

Kemikleri ve kasları zayıflıyor

Their bones and muscles weaken,

Köpeğimiz bahçede kemikleri gömer.

Our dog buries bones in the yard.

Kemikleri kimin için getirdiniz?

For whom have you brought the bone?

Köpeğim kemikleri kemirmeyi seviyor.

My dog likes to gnaw on bones.

Köpeğimiz kemikleri bahçeye gömer.

Our dog buries its bones in the garden.

Köpekler genellikle kemikleri gömerler.

Dogs often bury bones.

Bizim köpek bahçede kemikleri gömer.

Our dog buries bones in the garden.

Köpekleri tavuk kemikleri ile beslememelisin.

You shouldn't feed chicken bones to dogs.

Tom'un yüksek elmacık kemikleri var.

Tom has high cheekbones.

Köpek balığı, kemikleri, kuyruğu ve hepsini yedi.

The dog ate the fish, bones, tail and all.

Tom kolundaki ve elindeki bazı kemikleri kırdı.

Tom broke some bones in his arm and hand.

O bilim adamı vadide dinozor kemikleri arıyor.

That scientist is looking for dinosaur bones in the valley.

- Onun kemikleri sayılıyor.
- O bir deri bir kemik.

She is all skin and bone.

Yürek hoplatan tehlikeli yakınlaşmalar nedeniyle araçlar teker teker kemikleri kıracak güce sahip canavardan kaçmaya çalışıyor.

With a heart-stopping near miss after near miss, one by one vehicles try to escape the bone-crushing beast.

- At çok zayıftı, böğrüne dokununca kemikleri elime geliyordu.
- At öyle zayıftı ki böğrünü elleyince kemiklerini hissedebiliyordum.

The horse was so thin, i could feel its bones through the flanks.