Translation of "Dolabını" in English

O, dolabını temizliyor.

- She's cleaning out her closet.
- He's cleaning out his closet.

Tom dolabını temizliyor.

Tom is cleaning out his closet.

Tom dolabını kapattı.

Tom closed his locker.

Tom dolabını açtı.

Tom opened his locker.

Lütfen dolabını aç.

Please open your locker.

Tom dosya dolabını açtı.

Tom opened the file cabinet.

Tom ecza dolabını açtı.

Tom opened the medicine cabinet.

Tom mutfak dolabını açtı.

Tom opened the kitchen cabinet.

Lütfen kilitli dolabını temizle.

Please clean out your locker.

Tom dün dolabını temizledi.

Tom cleaned out his closet yesterday.

Tom yatak odası dolabını temizledi.

Tom cleaned out his bedroom closet.

Polis, Sami'nin okul dolabını aradı.

Police searched Sami's school locker.

Tom bir şey arayarak dolabını karıştırdı.

Tom dug through his closet looking for something.

Tom aspirin ararken ecza dolabını açtı.

Tom opened the medicine cabinet, looking for aspirin.

Tom kilitli dolabını açtı ve kitaplarını çıkardı.

Tom opened his locker and took out his books.

Tom ne olduğunu görmek için ecza dolabını açtı.

Tom opened the medicine cabinet to see what was there.

O, dolabını korumak için bir asma kilit kullanır.

To secure his locker, he uses a padlock.

Tom bir miktar aspirin bulmayı umarak ecza dolabını açtı.

Tom opened the medicine cabinet hoping to find some aspirin.

- Polis Tom'un dolabını aradı.
- Polis, Tom'un dolabında arama yaptı.

The police searched Tom's locker.

Tom bir çift siyah ayakkabı aramak için dolabını didik didik aradı.

Tom rummaged through his closet looking for a pair of black shoes.

Tom ecza dolabını açtı ve diş macununu ve diş fırçasını çıkardı.

Tom opened the medicine cabinet and took out the toothpaste and his toothbrush.